Sevgili Ahmet Alp Kardeşim;

Bu paneli baştan sona kadar dinledim. Konu gerçekten çok önemli. Zannederim elinizde video kayıtları var.
Bu kayıtları sorulan sorularla birlikte çözümleyerek burada yayınlamanız mümkün mü?

Ben konuyu gerçekten önemsiyorum. Hele yarum yapılarak sorulan bir soru var ki gerçekten çok önemli bir yorum yapılıyor.
Dinleyicilerden birinin yorumu aynen şudur;

"Son NATO toplantısına giderken ABD Rize, Trabzon, Artvin'in bir bölümünü Kürdistan ve Ermenistan olarak gösteren bir haritayı yayınlamıştır.
Bu sebeple de Çamlıhemşin'de 16 tane köy boşaltılmaya çalışılmaktadır. Bunun için bölgeyi SİT Alanı ilan ettiler. Aynı şey Hemşin'de yapılmak isteniyor"

Maalesef video burada bittiği için panelist bu soruya bir yorum yapmamış. Ancak benim bu sitede daha önce birkaç sefer yazdığım birşey var.
AB'nin Türkiye'ye yaptığı en enemli dayatmalardan biri Köy-Şehir nüfus oranlarıdır. Tam üyelik tarihine kadar %15 Köy, %85 Şehir nüfusu istemektedir. Bu sebeple de Türkiye'nin bölgeye yaptığı yatırımlara müdahale etmektedir. Hükümetler de AB'ye verdiği sözler sebebi ile bu konuda bir şey yapamamaktadır.
Hatta bırakın yapmayı tam tersine bu amaca hizmet eden yasalar çıkarmaktadır.
Nüfusu 2000'in altında olan İlçelerin Nahiye'ye dönüştürülmesi uygulamaya konmuş, gelecek 5 yıl içinde de bu sayı 6000'e çıkarılacaktır.
Görünen o ki 10 yıla kalmadan memlekette hiç kimse kalmayacak, daha sonra da bölgede yabancılara satış yöntemi ile sadece ilçe merkezler değil, köy, yayla, mezra ve ormanlarımız bile yabancıların olacaktır. Bu bizim açımızdan kaçınılmaz bir sondur. Çünkü orada nüfus varsa sahiplenebiliriz. Bizim bugün bile sahiplenmekte zorlandığımız yerleri 3-5 nesil sonra gelecek cçcuklarımız asla sahiplenmez.
Şu kadastro çalışmalaı bile bu amaca yönelik gibi yapılmadı mı? Yüz yıllık mısır bahçelerimiz orman sayıldı. Bakıp, koruduğumuz meşelerimiz, kapıların önündeki Ihlamur Ağaçlarıız bile orman sayılarak elimizden alındı.

İşimiz gerçekten çok zor. Bizler Cumhuriyetin bize bıraktığı mirası yiyen mirasyediler gibi davrandık. Çocuklarımıza da fazla birşey bırakmadık.