Başyaylada bir düzlük yer var,adı paşanını konduğu duz.niye bu ismi koymuşlar bilemem ama her halde geçmişte böyle bir olay yaşanmış ki bu isim koyulmuş. yaylacılık yaptığım çocukluk yıllarımda o duzde ne oyunlar oynamıştım.vartover zamanı buraya gelen genç kızlar ve erkekler
düzdeki büyük kayanın iki tarafında çatma türküler soylemişler, yüreklerindeki sevda ateşini bu türkülerle dile getirmişlerdir.
O zaman sevdalık türküleri söyleyenlerin bir kısmı şimdi emellerine ulaşmışlar,ve torun sahibi bile olmuşlar.O büyük kayanını dili olsada şimdi size duyduklarını,gözü olsada gördüklerin söylese.
Yaylacılık öldü alah rahmet eylesın, niye? İktidarların yabncı ülke
menfaatler döğrultusunda karar almalari köylerden şehirlere göçü özendirmeleri,hayvancılığı bitiirdi ,tarımı bitirdi. Şehirlere göç edenler zannetmesinlerki çok mutlu bir hayat yaşiyorlar,varoşların eteklernde sefalet içinde yaşayan bu insanlar maalesef ya akrabalaraını yardımıyla ayakta duruyor, yada sosyal yardımlaşma fonlarıyla hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlar.yani her geçen gün tembelleşen asalak bir töplum
oluşuyor.Bunlar iktidar ların polıtıkası enflasyonıs baskılarla insanlar falirleştiriliyor, daha sonrada fon yardımlarıyla ,benim sizin işin döğrusu vergisini düzgün veren vatandaşların parasıyla ,çalışmıyan asalak geçinen
bazı kesımlere yardımlar yapıyorlar.

Bu yardımlar sayesınde de secim zamanı geldimi bu insanların oylarını,yalan vaatlerle dolanla alıyorlar. Umut fukaranın ekmeği işsiz aç sefil hale getirilmiş olan b u insanlar belki diyerek bu vaaatlere kanarak oylarını istewmeyerekte olsa yalan vvatte bulunanlar veriyor.

yerel secimlerde acaba kaç kişiye fabrıka sözü verildi,kaç kişiye ne yardım yapıldı,islamın şartını beş biliyordum ama altı olmuş,insanlara yalan söyle kandır al oylarını,ondan sonrada kusura bakmayın de?


Bu ne perhiz ne lahana turşusu tutamıyacağınız sözü vermeyin,
sakıh ha kul hakkı yemeyin. yuce yaradan diyorki benim karşima kul hakkı ile gelmeyin.yarın bunların hesabı nasıl verilecek.

Parası olan zenginlere burdan yine sesleniyorum. gelin hemşine yatırım yapın,beliki ilk 5 yıl zara edersınız ama daha sonra hem siz hemde HEMŞİN kazanır.birşeyler yapmalı ama lafla değil pamuk eller cebe beyler,
Hemşinlinin sizin lüks arabalarla gelip hava atmanıza ihtiyacı yok HEMŞİN sevdalısıysanız gelin hemşin e tutizm yatırımı yapın,başka yatırımlar yapın ama bir şey yapmayın,hava atmay gelmeyın, akşak ounca binlerce lşiralık mermiyi havaya sıkmayın, yatırım yapın beyler yatırım.
Bu günlükte höşça kalın sağlıcakla kalın.yarınlara umutla bakın.



HALİL YAZICI HAYALLERİ OLANLAR ASLA UYUMAZ

Bektaş kardeşim benim Ankaraya gittiğimi bildiği için üskütdağını kamyonla nasıl inip çıktığını anlatıyor. Ama ben üskütdağını yine yaya çıkıp yaya inmek isterim.Mollaveyis e inincede kahve hala oaradaysa demli bir kaç bardak çay içipyola devam etmek isterm.
Şimdi bu cumleleri okuyanlar sen yola karşımısın diye soracaktır.Böyle bir fikri savunmak her halde bana yakışmaz,yolların bittiği yerler medeniyetleride bittği yerlerdir.
Tarih sayfalarını şöyle bir karaştırın büyük medeniyetler hep yolların geçtiği sularn aktığı ve denizlerin kıyılarıdır.
medeniyetler hiç bir zaman dağlarda gelişmemiştir.Ama bu demek değildirki dağlarda yaşayan insanlar medeni değildir.1850 yılında
Alman imparotorunun hastalığına şifa arayan alman imparatorunun özel doktoru rize adıyla tercume edeilen seyahattname kitabında Hemşinden ve Hemşin kadınlarından bahsetmekte ve onların ne kadar medeni ne kadar ileri görüşlü olduğundan bahsetmektedir.bu seyahatı yapanlarda o donem için çok onemli olan ipek yolları uzinden ta erzuruma kadar gitmişler ve anılarını yazmişlardır. İşte üskutdağıda Erzuruma açılan kapılardan birtanesiydi. O yolun 60 yıllk bir oykusü var. hayaleri olan rahmetli Tevfk İleri yolu başlatmş ama bitirmek başkalarına nasip olmuştur.

Şimdi bu sutunlardan o yolu başlatan ve o yolda emeği geçen herkese,kurumkara ,iktidarlara,Başkanlara teşekkür etmek boynumuzun borcu olsa gerek.Emeği geçen herkese şahsım ve Hemşinliler adına teşekkür ederim.

Yeni yollar ,yeni konaklama mekezleri,hatta hemşin i çevreleyen yalları açarak jip safari yollari ile geleceğe donuk yatırımlar yapmak zorundayız. tarihi kalıntıları bulup oralarada yollar yapmakta turizm açısından fayda bulunmaktadır.

Ben yinede o yolları yayan yürüyüp,canım sıkıldımı bir naara atarak rahatlaypı,karnım acıktımıda bir puğar başinda peynir ve salatalık yemeyi daha cok severım.....

yapılan her güzel işin ve hayllerin peşindeyim.

Sağlıcakla kalın,alın terinizle yaşayın,kimsye el açmayın.


halil yazıcı

HAYALLERİ OLANLAR ASLA UYUMAZ

Bir zamanlar Hemşinde yaşanan güzel bir gelenek vardı,imece
usulu ile işleri yapmak.Yunus bey ,yakınmanıza katılıyorum. artık Hemşinde
katılım usulu ile bir şey yapmak mümkün değil,Birileri yapsın bana ne ?
kahvede oturup akşamakadar oyun oynamak daha kolay. Benimde yapılan
şu işte bir katkım olsun diyen artık çıkmıyor.Bizimde yaşımız bazı şeyleri yapmaya musait değil. Biraz delikanlılık yapayım dedim şimdi ankara da Doktorlar dolaşıyorum.Burda nasıl durduğumu gel birde sen bana sor.

Hemşin'in havası ,suyu,doğası güzel. güzel olmayan şey İnsanlarımızın bir araya gelerek bir şeyler yapmaya çalışmamaları.Halbuki bir elin nesi var,iki elin sesi var diyerek birlıkten çok işler çıkar.

Her yazımda tembeliğe vurgu yapmaya çalışıyorum,Sosyal yardımlama fonlar dağıtlırken iyi araştırma yapmak lazım.para verilen insanını çalışma gücü varsa haybeden para verip tembelliğe alıştırılmasın insanlarımız. İnsanlarımıza balık yemeyi değil ,balık tutmayı öğretmek llazım.
bir araya gelip kooperatifleşmeyi sorumluluklar taşimayı öğretmek lazım.

Dürüst olmayı,yalan söylememeyi yapamamayacakları işlerin sözünü vermemeyi öğretmek lazım. bu mesajım kime? onlar kendilerini gayet iyi biliyor.ism yazmaya gerek yok.

Güzel bir Hemşin için birlik bereberlik içerisinde olmak umuduyla
sağlıcakla kalın.


HALİL YAZICI


HAYALLERİ OLANLAR ASLA UYUMAZ

Seneler sonra Başyayla'ya çıktım,ve acı gerçekle yüz yüze geldim,nerede
benim çocukluğumdaki cıvıl cıvıl Başyayla,hani boğaların böğürme sesleri hani vanakta koşuşan yanakları kıpkırmızı yırtık pantolonlu çocuklar ?
Evler yıkılmış ilgisizlikten taşlar sağa sola savrulmuş, 82 haneli Başyaylada 5-10 evin bacasından duman çıkıyor, üzülmemek elde değil, yanlış ekonomik politikalar yüzünden hayvancılık Hemşinde ölmüş,yaylalar viran kalmış,sahi bunlar bizim herşeyi iyi bilen politikıcaların umurundamı acaba? onların tek dertler ne biliyormusunuz? bu insanlar büyük şehirlere göç ettirilmişler büyük hayalllerle, zengin olma umuduyla şehirlere giden eğitimi olmayan sermayesi olmayan insanlarımız perişan olmuşlar Büyükşehirlerin varoşlarında gece kondularda yaşam mücadelesi
vermeye başlamışlar. Fakir fukara fonundan yardım almaya başlamışlar, Belediyeler bu insanlara yardım etmeye başlamış ama ne karşılığında seçim zamanı oy vermeleri karşılığında, secimler bitincede gariplerimin varoşlarda oy uğruna yapılmasına müsade edilen gecekonduları
yıkılmış, yaylaları viran birakanların hayalleride viran olmuş.
Polıtikacıların işleri insanlara yalan soyleyip oy almak mı olmalı? yoksa verdikleri sözleri tutmak mı ? Secim konuşmasında Fabrıkayı nasıl yaptıksa adam almasını biliriz diyen siyasetci Hemşin çay fabrıkasına kaç Hemşin' liyi aldi? 1,5,10....20 kaç kişi, Hemşin insanlarını yalanla kandıranlar sizin yüzünüze nasıl bakıyorlar? Bu kafalar olduğu müddetce Hemşin' de Yaylalar' viran kalır.


HAYALERİ OLANLAR ASLA UYUMAZ


HALİL YAZICI

Merhaba Miraç 4 ay sonrada olsa yazıma atifta bulunmana sevindim.

Baban seni kendisi gibi Hemşin sevdalısı yetiştirmiş.Sana yine de
ufak bir nasihat vermek istiyorum. Bu Bilgisayar deneilen teknololoji harikası ile fazla vakıt geçirirsen, seni derslerinden uzaklaştırır.

Araştırma Yapmana sevindim.Çünkü araştıran insanlar doğruları bulur. Başkalarının sözlerini dinle ama döğruyu kendin bul.

Derslerine iyi çalış ki yarın Hemşin için faydalı bir kimse olasın.
Zekenı geliştirecek sistemler üzerine çalış. SATRANÇ biliyormusun??
şayet bilmiyorsan öğren, geleceğin kültürlü yöneticisi olmak istiyorsan
bu oyunu öğrenmen lazım. Satranç gelecğe ufuklar açan bir oyundur.
Baban İsmal' sevgilerimi ilet, Eski yayla günlerimizi harırlar.



HAYALLER OLANLAR ASLA UYUMAZ

hALİL YAZICI

Bir döneme damgalarını vuran bu insanlar,,ın yerini artik kamyonlar,ve arabalar almış durumda,Her köyde muhakkak 3 -5 katırcı bulunurdu.
Yaylaya göç zamanı yaklaştımı hummalı bir faaliyet başlar.Katırların bakımı yapılır,timar edilir,ayak tırnakları kesilir.yol hazırlıklarına başlnırdı.
Ortaköden hatırladıklarm,Seyfullah yazıcı,Medet ataman,celal yazıcı,İsmini hatırlıyamadığım daha niceleri,ruhlar şad olsun şu anda hiç birisi hayatta deyil.
Zor işdi katırcılık o dönemde,yol yok,patikalar,katırlar bazı yerlerden kuyrukları tutularak geçirilirdi.
Ama herhalde zevkkliydi, yaylaya gruplar halinde haraket ederler,Üskütdağını aştılarmı mollaveyıste çay molası.
Bu yaz mollaveyisten gectik eski han yine kahve olarak duruyor. Yatak olmadığı için çocukluğumda yattığım tahtalara baktm,bit an için geçmişe gittim. Güzel günlerdi, 5 ssatlık uskutdağı yolculuğundan sonra orda içilen 3-5 bardak çay insana ilaç gibi geliyordu.

Katırcıların diğer bir mola yeride sulu mağaraydı,yükler yıkılır,ateş yakıllır. yanınada bir katırcı Muhlaması,değme keyflerine,ne yorgunluk nede başka birşey.

Şimdi ise gençlik neredeyse tüvalete arabayla gidecek,Doğayı Doğayla yaşamayı,onoun güzelliklerini hissetmeyi unutmuşlar.

Katırlar yaylaya yük taşıma işlerini bitirınce, bütün katırcılar,katırlarını yaylada başı boş bırakırlardı.
Bizde o zamanlar yaylada Çocuğuz ,yaylacılık yapıyoruz,Bizze tembihlerdiler, aman katırlara sahip çkın diye.

Katırlara sahip çkmasınna çıkardıkda,çoukluk merekı bu ya,katırlara binmeyei de çok merek ederdik.

Katır sahipleri yaylayı teketilermi ilk işimiz kataırları İplerle yakalayıp onlara binmekti. Ben o işi pek beceremezdim.

Ensevdiğim oalda gece yarısı katırların çikardığı nal sesleriydi, 2515-20 aygır ,1-3 tane kısrak ,ve bir kovalamaca doğnın içgudusu saatlerce kovalam devam eder.bizde kenardan bu zevkli koşuşturmayı seyrederdık.

Şimdi o yaylalar viran,Katırcılık oldu ,yanlış politikalar Hayvancılığıda oldurdu, Hemşin muhlamalık peynir bulamıyoruz artık.
Sosyal yardımlaşma fonu insanlar al şu paraı ye diye veriyor,Halbuki balık yemeyei deyilde balık tutmayı öğrenseler,2-3 inek bu insanlara verseler ,onlarda onurlarıyla çalışıp alın teri ve emeklerinin karşılğığın yeseler güzel olmazmı.

Asalak bir şekilde yaşamakmı güzel,onurlu bir şekilde yaşamakmı ?

Onurlu bir şekilde çalışıp hakkın rahmetine karışan,geçmiişmin kartırcılaraına allahtan rahmet ,herkese sağlıklı günler dilliyorum.

Havalar yavaş yavaş ısınmaya başladı,Yaylacılar burnuna,Yayla kokuları gelmeye başladı.Yaylacılık bir tutkudur,bir sevdadır onlar için.
Ne işin var bu senede çıkma desen ,yüzlerei asılır,size kırılırlar,
özlemişlerdir,yaylanın,soğuğunu,özlemişlerdir yüzlerine dokunarak geçen sisi, Kimse onları tutamaz artık. Ama onlarda bu kuşağın son temsilcileri.
Yakında tüten 5-10 evin bacasıda belki tütmeyecek, vanaklarda çocuklar,koşuşturamayacak. Bu gidişle viran kalacak Başyayla.
Çocukluk, ve delikanlılık çağlarımda ki anılarla şimdi kendimi avutuyorum.
Hele vartover zamanları, ayri bir güzellikti,Yağ yapmak bahaneydi aslında,Yaşlısı ihtiyar kendisini vartover'i bahane edip yaylaya atardilar.
Yayıklar vurulurken,birbirlerine gizli gizli bakan,delikanlı ve genç kızlar,atma türkülerle, sevdiklerine seslenirdiler.

Yavaş yavaş, medeniyet dediğimiz canavarın yok ettiği güzel şeyleri yaşatabilmek için bir şeyler yapmak lazım.


Vartover zamanı,çalışan insanlar, işlerini izinlerin o na göre ayarlayıp,5-10 gün o yaylalarda yine şenlikler yapsak, tulum sesleriyle dağlar inlese,y,ine sevdalık türküleri söylense,İnsanlar şehrin sitresinden kurtulup,herşeyi unutup,rüzgarın sesinı,güneşle,sisle,derelerin sesiyle herşeyden uzak ruhlarını ve bedenlerini dinlendirseler güzel olmaz mı?.

Gelin o güzel günleri,İnsanların birbirlerini menfaat için deyil
insan olduklar için sevdikleri ö güzel günleri yeniden yaşatmaya çalışalım.




HALİL YAZICI


HAYALLERİ OLANLAR ASLA UYUMAZ.

Mayıs ayın,da yazdığım son yazımda yayla hasretinden bahsetmiştim,Ankara,ya geleli üç gün olmasına rağmen,güzelliklerine doyamadığım,ama insanlarımızın kıymetini bilmediği bir çok yaylaya oğlumla beraber çıkma fırsatı buldum.

Allah bize çok güzel bir doğa bahşetmiş,ama biz değerleniırmesini bilmiyoruz. Palovit vadisi harika,Kuran Bayramının 2.günü hazin dağ yaylasına çıktık ,Kasım ayı olmasına rağmen sıcak bir hava,gökyüzü berrak,dolunay çikmış
etrafı seyretmeye doyamıyorsunuz
hazındağ da evler ahşap güzel,pansiyonculuğa da uygun,yayla sakinlerinin bir araya gelerek,pansiyonculuğa başlamalarının bütçe gelirlerine katkı sağlıyacağı kanaatideyim, inşallah bu düşüncemi gerçekleştirirler.


Bayramın 4. günü, günü birlik kitoya,oradanda badara merzesine uğradık, daha başka bir güzellik bazı şeyler kelimelerle anlatıllamıyorr,görüp yaşamak gerek.

Hemşin şimdi den bunum da tütmeye başladı .



Hayalleri olanlar asla uyumaz.

Halil Yazıcı