"Hey Gidi Karadeniz" adlı şarkı Birben’i, bir anda en çok merak edilen şarkıcılardan biri haline getirmişti. Gökhan Birben, geçtiğimiz hafta, nihayet "Hey Gidi Karadeniz" adlı ilk albümünü çıkardı. Albümü yayınlayan Metropol, zaten Karadeniz yöresinin en kayda değer isimlerini bünyesinde barındırmasıyla ünlenmişti. Birol Topaloğlu ve Fuat Saka ile birlikte; Davut Güloğlu - Kont Adnan - İsmail Türüt garabetinin tam karşı yakasında yer alan Kazım Koyuncu’nun "Viya" adlı mükemmel çalışmasını da yayınlamış olan Metropol, şimdi de, dizinin rüzgârı ile, bu sefer çok sayıda eve gireceği şimdiden belli Gökhan Birben’i sunuyor bize.
Rizeli Gökhan Birben, aslında yaşamının önemli bir bölümünü İstanbul’da geçiriyor. ‘80’li yıllarda, Fenerbahçe genç takımı için yetiştirilmek üzere seçilen çocuklardan biri olma başarısını gösteriyor. Ancak, yeteneğin başrolde olması gereken bu alanda bile "para"nın gücü her şeyi ezip geçmeye başlayınca, Gökhan için futbol rüyası sona eriyor ve yaşam kavgası başlıyor. Denenen onlarca işten kayda değer bir sonuç alınamayınca da sığınılan yer tekrar Rize oluyor. Gökhan Birben, Radyo Umut’u kuran isimlerden biri ve tam 5 yıl bu radyoda, dinleyicilerden gelen istek şarkı - türküleri "canlı" olarak çalıp söylüyor... Tam bu safhada Kazım Koyuncu devreye giriyor. Koyuncu, Birben’in uzun emekler sonrası bizzat kendisinin topladığı türkülerden oluşan demo’sunu dinliyor ve hemen ardından birlikte çalışmayı teklif ediyor.
Karadeniz yöresinin yaşlı sakinlerinin ağzından büyük zorluklarla derlenmiş dizeler - melodiler, Koyuncu’nun elinde sırayla hayat bulmaya başlıyor. Koyuncu, "Gülbeyaz"ın müziklerini yapma teklifi aldığında ise, işin arkası bir parça daha rahat geliyor. Kazım Koyuncu, hiç tereddüt etmeden Birben’in "Hey Gidi Karadeniz" şarkısını dizinin müziği içine katıyor, sonra da olan oluyor... Gökhan Birben, "yerel olanı", şöhret ya da para uğruna ayaklar altına almaktan çekinmeyenlerin aksine, tavrını - safını çok net bir biçimde seçmişlerden. Ait olduğu yeri iyi biliyor ve buraları yerle bir etmeden de "sahici" bir şey yapılabileceğini, herkese ulaşılabileceğini gösteriyor. Bu şarkıların kimi zaman "çok uzak diyarlarödan geliyor oldukları hissine kapılsanız bile, yaydıkları hüzün ve duyarlık çok tanıdık, bu da bütün yabancılık hissini anında yerle bir ediyor: "Hey Gidi Karadeniz", birilerinin yüreği her zaman onunla dolup taşacak.

Milliyet

Karadeniz'den bir rüzgâr esti

Müzik dünyası onu Karadeniz yöresi insanının yaşamını konu alan Gülbeyaz adlı TV dizisindeki "Hey Gidi Karadeniz" adlı final şarkısı ile tanıdı. Ardından aynı adlı birinci albümü çıktı. Fuat Saka, Volkan Konak, Birol Topaloğlu, Kazım Koyuncu'nun ortaya koyduğu yeni modernize edilmiş, enstrüman yönünden zenginleştirilmiş Karadeniz yöresi müziğinin yeni bir temsilcisi de Gökhan Birben. Kazım Koyuncu'nun Hopalı, Birol Topaloğlu'nun Rize Pazar yöresi, Fuat Saka Volkan Konak'ın Trabzon yöresi geleneksel türkülerini seslendirmesine karşılık, Gökhan Birben Hemşin'li ve bu yöre ağırlıklı müzik yapıyor. Pazar Hemşim, Çamlı hemşin, Hopa Hemşin olarak Hemşinliler müzik enstrümanı tulumu kullanıyor. Bu da daha az hareketli ve bir anlamda uzun havaya gidecek.

TULUM BAŞROLDE
Şimdi Metropol Müzik'ten ikinci albümü Asa Sevdam'ı çıkardı Gökhan Birben. Ana enstrüman yine tulum. Çalan da ünlü tulum üstadı Mahmut Turan. Asa Sevdam adını da, yine Gökhan Birben'i keşfeden, bu işe teşvik eden Kazım Koyuncu seçmiş. Bir süredir kanser hastalığı ile mücadele ettiği için çok sevdiği müzik çalışmalarından uzak kaldı. Gökhan Birben ikinci albümünde Hemşin yöresi dışına da çıkarak Karadeniz'in diğer bölgelerine de yer vermiş. Kendi derlemelerini de albümüne katmış. Albümde Asiye, Derrule, Divane Aşık gibi geleneksel türkülerin yanı sıra Karadeniz'in gün ışığına çıkmamış türküleri de yer alıyor.

Sabah