Doğum Ve Sonrasi İle İlgİlİ Adetler

      Doğum Ve Sonrasi İle İlgİlİ Adetler

      Evlililiğin ilk devrelerinde gelinin hamile kalması istenirdi.
      Hamile kalmaması durumunda telaş düşülür, hata varsa bunun gelinden kaynaklandığı düşünülürdü.
      Hamile kalınması için okutma dahil her çareye başvurulurdu.
      Birkaç sene içinde eğer gelin hamile kalmazsa, anlaşılarak ya boşatılır, ya da üzerine kuma alınırdı.
      Eğer hamil kalmışsa, oturmasına, kalkmasına, yemesine, içmesine kadar dikkat edilir, bu arada bir çok batıl yöntem de uygulanırdı.
      Doğum zamanı köy ebesi çağrılırdı. Bebeğin çıpa'sını (göbek bağı) ebesi veya iyi huylu birisinin kesmesi istenirdi.
      İlk doğan sebinin erkek olması istenirdi. Şimdi de öyle ya.
      Çocuk doğar doğmaz sağ kulağına ezan ve sol kulağına kamet okunurdu.
      Doğum yapan anne kırk gün lohusa kalırdı.
      Çocuğa genellikle büyüklerin ismi verilirdi. Daha çok ölen nine, dede veya yakın tarihte ölmüş birinin ismi verilmesi halen devam etmektedir.
      Çocuk kısa bir süre kundakta kalır. Sonra beşiğe alınırdı.
      Nazarlanmasın diye çocuk uzun süre yabancılara gösterilmezdi.Gösterileceği zaman nazarlık takılır, yüzüne kara sürülürdü.
      Anne sütü olduğu müddetçe emzirilir. Sütten kesildikten sonra inek sütü verilirdi.
      Anne sütü yoksa, ilk zamanlarda, süt anne aranırdı. Yakın çevreden herkes çocuğu emzirir ona süt anne olurdu. Süt annelik yaygın bir uygulama olup yer yer hala devam etmektedir.
      Süt çocuk, süt kardeşi ve ondan sonra doğacak çocuklarla "süt aşağı akar" diye evlendirilmezdi.
      Kız ergenlik dönemine kadar çember, daha sonra da keşan bağlardı.
      Erkek çocuklar ergenlik dönemine kadar mendil, yağluk, daha sonra da başlık ve abaniye bağlardı.
      Doğumdan sonra kızın annesi tarafından peşuk alayı yapılırdı. Alay ekek evinde olurdu. Alaya kızın ailesi ve yakınları katılırdı.Çocuk kız ise kırmızı, erkek ise mavi beşik hediye edilirdi. Bu olay sadece ilk çocuk için yapılırdı. Diğer çocuklar bu beşikle büyütülürdü.
      Alaya katılanlar eşya ve hediye veririlerdi. Kundağa konulmuş paralar ise çocuğu yıkayan ebeye hediye edilirdi. Ebeler çoğu zaman bu parayı almaz çocuğa bırakırdı.