Türk ulusunu aşağılamak suç olsun

      Türk ulusunu aşağılamak suç olsun

      Türk ulusunu aşağılamak suç olsun

      İstanbul Bağımsız Milletvekili Zülfi Livaneli, ‘Türklüğü’ yerine ‘Türk Ulusunu’ aşağılamanın suç sayılması için TCK’da değişiklik öneren yasa teklifini, TBMM Başkanlığı’na sundu.

      Livaneli, ‘Türk Ulusu, Cumhuriyeti, Devletin Kurum ve Organlarını aşağılama’nın suç sayılması gerektiğini savundu.

      Hürriyet-01.12.2005


      Ya rabbi buda mı başımıza gelecekti diye düşünürken Kendimizi yeterince anlatamadığımız aklıma geldi.Gerek siyasette ,gerek basında,gerek dış politikalarımızda zayıflığımızı gördükten sonra artık bunuda derler diye düşünüyorum.Bir şey daha;
      Zaten insanların kimliğinden dolayı aşağılamak suç değilmi ? Şimdi bu çelik çomak oyunu niye ?.....
      "Can ile bizden eğer hoşnut ise Canımız.

      Cana minnettir O'nun kurbanı olsun Canımız.

      Canımı canan eğer isterse, minnet Canına.

      Can nedir ki, onu kurban etmeyem Cananım'a..."

      millet, kimlik .......

      Türklük, Türk Milleti, alt-üst kimlikle ilgili dün akşam ( 30.11.05 ) Ntv. de bir program vardı. Ali Bulaç, Avni Özgürel, Cengiz Çandar,prof. ü.arıboğa ve birkaç isim daha vardır. Bu isimlerden bazıları gazatecei-yazar bazıları isr akademik ünvanları olan insanlardı. Konu ise son dönemde iyice yoğunlaşan alt kimlik-üst kimlik, Türk Milletimi, Türk Devleti mi, Türkiye Cumhuiryeti mi.. olarak ; kimlik tartışmaları yapıldı.

      Görüldüğü üzere yedi cephede savaş vererek , ortak bir ruhla ( emperyazlizm ve yerli işbirlikçilerine karşı tam bağımsız bir devlet ve bölünmez bir millet .. ) kurduğumuz cumhuriyetimizin-devletimizin kurluş köklerinde yer alan kavramlar tartışmaya açılmıştır.

      Bunun , zamanın ruhu ( konjektür, küreselleşme, etnik açılımlar, yeşil devrimler vs. ) karşısında kendimizi derleyip toparlamamız ve bir arada yaşamanın kalıcı çözümünü bulmak için gerekli olduğunu veya kaçınılmaz olduğunu söyleyenler olduğu gibi ; sorunun ucunun dışarda olduğunu
      ( gerekli sivil ve siyasi açılımlar yapıldığı halde özellikle doğudaki hareketlerin kaynağının dış destekli ve bölücü amaçlı olduğu ..) söyleyenler de var.

      Evet zamanın bir ruhu veya yansıması var. önemli olan insan, fert ve toplum olarak gelecek çağlara bir arada nasıl girebileceğimiz.
      Toplumda var olduğu söylenen mutabakat ve sağduyu bugün kaybolmuşsa burda bizim de suçumuz veya eksikliklerimiz olmalı. Bu durumda çağın getirdiği kavram kargaşasıi dayatılan bazı açılımlar karşısında devlet ve millet olarak ortak bir paydada buluşmanın yollarını aramalıyız.

      Hepimiz bu ülkenin vatandaşı isek bu ülkenin hepimizin olduğu ve geçmişten bu yana bizi bir arada tutan toplumsal moral değlerler, ortak noktalar ve milli bilinç yeniden gözden geçirilmeli ve açıklanmalıdır. Ama unutulmaması gereken diğer ve önemli bir husus da birlik ve beraberliğin ancak paylaşılan bilinç ve hoşgörü ile sağlanabileceğidir. Şimdilik bu kadar. Selamla.

      BANA KALIRSA KURNAZLIK

      Sevgili kardesim adamin derdi baska ,o bu yolla tukluge yapilan yada yapilacak asagilamalari legal katagori kapsamina cekmek istiyor .Birakin kimliginden dolayi insanlarin asagilanmasinin suc olmasini , bana gore insanin asagilanmasi hangi sebepten olursa olsun suc sayilmali.
      Amir memurunu ,ogretmen ogrencisini ,patron calisanini asagilama hakkina sahip olmamali . Ama bunun olabilmesi icinde gercek anlamda bir hukuk devletinin, tum kurum ve kuruluslarinin isledigi , hekesin hukuki yollarla hakkini koruyabildigi, butun vatandaslarinin birinci sinif vatandas oldugu bir devlet anlayisina ihtiyac var ki
      bu bizim icin simdilik sadece bir hayal
      Başbakanımız Erdoğan 'ın sayesinde, ''ağzı olan konuşuyor'' dedirten ölçülerde herkesin dilinde, kaleminde...

      İnsan haklarının gerçek, tke ölçüsünün Temel Hak ve Özgürlkler olduğu, yani insanların ırk, din, dil, her tür alt kimliklerine göre ayrımcılığa hedef olmamaları gerektiğinin önemi bir kez daha ortaya çıkmış oldu... Çünkü küreselleşme, emperyalizm, tekel çıkarları adına, tam da bu noktada, demokrasi, insan hakları, alt ve üst kimlikler ile oynanıyor. özgürlük sınırlarımız ayrımcılık sınırlarına taşınarak, yaratılan kavram kargaşası...
      insanların kimlik ve çıkar bilinçlerinde tuzağa düşmlerinin sağlandığı karanlık, acımasız, kanlı düzen pazarlamakta...
      İşte sorun tam da bu nokada, bu kavramın içeriği üzerinden oynanan oyundan çıkıyor. Başbakan Erdoğan'ın açtığı tartışmada herkes bu temel kvaramı savunuyormuş gibi, kavram, kafa karıştıran, kendi amacına uyan sonuçlara ulaşmaya başlıyor...bakın bizler bile onu tartışıyoruz....