Saygıdeğer Kardeşlerim,
Aşağıdaki yazı bir Çamlıhemşinli bir Kardeşimiz tarafından bir grup sitesinde asılmıştı. Kendisi Şehir Planlamacısı olup memleketi için yoğun bir çalışma içinde olan bir kardeşimizdir. Memleketimizin geleceği adına da çok büyük kaygılar taşıdığına inanıyorum. Aynı zamanda da yüreğinde kocaman Bir MEMLEKET SEVDASI olan bu kardeşimizin yazısını affına sığınarak buraya asıyorum.
Konunun gerçekten çok önemli olduğuna inanıyorum. Umarım ki herkes bu konuda üzerine düşen gayreti gösterecektir.
Selam ile…
-------------------------
Herkese merhaba,
Metin Abinin yazısı beni fazlasıyla tetikledi.
Bu zamana kadar siyaset, Avrupa Birliği, beni zerre kadar ilgilendirmezdi. Avrupa birliğine girsek ne olur girmesek ne olur diye düşünürdüm. Hatta girsek iyi bile olur diye düşünürdüm. Ermeni sorunu, Kürt sorunu, Kıbrıs sorunu gibi konulara televizyonlarda anlamsız gözlerle bakardım. Ticari kaygılar uğruna insanların kafalarının nasıl yıkandığını göremezdim bile. Üzülerek belirtmeliyim ki Türkiye'de dönen oyunları Kurtlar Vadisi izleyerek farkına vardım. Saros’u, vakıfların derneklerin siyasi olaylarda ne derece rol aldığını yine kurtlar vadisi ile gördüm.
Tek bir düşünce vardı kafamda memleket sevdası. Memleket için neler yapabilirimi düşündüm hep. Çamlıhemşin’de yaptım askerliğimi. Vatani görevimi yaptım. Tam 1 yıl sürdü vatani görevim. Üretmek, faydalı olmak istedim. Ama bir şeyleri göz ardı etmişim. Siyasi olaylar, ticari kaygılar uğruna hep kullanılmışız.
Neyin farkına vardım biliyor musunuz? Metin Abi dedi ya "siyasi bir amaç gütmeden ve eğilimim olmadan tam bir milliyetçi olmuştum. " , ben de öyle bir duruma gelmişim.
En son WWF (World Wildlife Fund. Türkiye’deki Vakfın adı ise WWF-Türkiye yada Doğal Hayatı Koruma Vakfı) organizasyonuyla Kafkasya bölgesi projesiyle tanıştım. Vakıf adına Trabzon’da bir toplantıya katıldım yine aynı kaygılarla. Faydalı olmak, üretmek adına. Stratejik bir planın içinde buldum kendimi. Bu zamana kadar gördüklerim, duyduklarım bir bir yerine oturdu. Ama bunu kabullenmek çok zor geldi. Kendi kendime olur mu öyle şey. Göz göre göre nasıl sınırlarımıza müdahale edilir dedim.
Projeyle Kafkasya bölgesi adı altında Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye’nin bulunduğu bir bölgede ekolojik bir bölge belirilenmiş. Güya çevresel değerlerin korunması amaç. Tek amaç, BİR BÖLGE BELİRLEMEK, BİR SINIR BELİRLEMEK VE BU SINIRLARIN VAKIFLAR VE DERNEKLER ARACILIĞIYLA KABUL EDİLMESİNİ SAĞLAMAK. Ve bunu vakıf olarak projeye proje sunarak yapacağız. Projelerimize fon verecekler. Proje hazırlama aşamasında nasıl süreçten geçildiğini bilenler bilir. Önce bi amaç belirlenir. Hedefler, stratejiler vs. vs. Projenin gerçekleşebilirliğini sağlamak için olası tepkilere engel olabilmek için proje sürecine ilgili gruplar bir şekilde dâhil edilir. Biz de bu ilgili gruplardan biriyiz.
Trabzon'a gitmeden önce güzel bir proje hazırladık. Bunun farkına vardıktan sonra üç kuruş için bu adamların planlarına ortak mı olacağız diye düşündük. Ama herhangi bir tepki göstermedik. Ortada tepki koyacak bir şey yok ki, gerçek amaç gizli. Projeyi doğal hayatı koruma vakfına gönderdim bi taslak olarak ama geri almayı düşünüyorum. Belki bir tepki olur. Zaten toplantıda tepki verememenin ezikliği içindeyim.
Bir şey daha var, artık bir şehir plancısı olarak Rize’ye ve Çamlıhemşin’e yapılacak yatırımlarda daha ılımlı olmam gerektiğini düşünüyorum. Yöre halkının yapacağı yatırımların desteklenmesi gerektiğini, biz sahip çıkmazsak başkaları sahip çıkacak. Önceden biz yapamıyoruz bari başkaları yapsın derdim. Çamlıhemşin, Rize özellikle Karadeniz bölgesine gözler fena halde dikilmiş durumdaDoğal kaynakların tükendiği günümüzde millet bir arayış içinde. Ve Karadeniz’in doğal kaynakları muazzam.
Kullandığım kelimelerin, cümlelerin ne kadar önemli olduğunu daha dikkatli olmam gerektiğini öğrendim. Memleketime daha fazla sahip çıkmam gerektiğini düşünüyorum. Geri dönmeye niyetim yok. Daha verimli olabileceğim bir durum olmadıkça. Bir sürü çocuk yapmam gerekiyor sahip çıkan sayısı artsın diye.
Metin Abi de demiş ya sadece yazılı düşündüğümü varsayın.
Sevgiler....
(Yaptığı görev itibarı ile adı şimdilik gizli tutulmuştur)
Aşağıdaki yazı bir Çamlıhemşinli bir Kardeşimiz tarafından bir grup sitesinde asılmıştı. Kendisi Şehir Planlamacısı olup memleketi için yoğun bir çalışma içinde olan bir kardeşimizdir. Memleketimizin geleceği adına da çok büyük kaygılar taşıdığına inanıyorum. Aynı zamanda da yüreğinde kocaman Bir MEMLEKET SEVDASI olan bu kardeşimizin yazısını affına sığınarak buraya asıyorum.
Konunun gerçekten çok önemli olduğuna inanıyorum. Umarım ki herkes bu konuda üzerine düşen gayreti gösterecektir.
Selam ile…
-------------------------
Herkese merhaba,
Metin Abinin yazısı beni fazlasıyla tetikledi.
Bu zamana kadar siyaset, Avrupa Birliği, beni zerre kadar ilgilendirmezdi. Avrupa birliğine girsek ne olur girmesek ne olur diye düşünürdüm. Hatta girsek iyi bile olur diye düşünürdüm. Ermeni sorunu, Kürt sorunu, Kıbrıs sorunu gibi konulara televizyonlarda anlamsız gözlerle bakardım. Ticari kaygılar uğruna insanların kafalarının nasıl yıkandığını göremezdim bile. Üzülerek belirtmeliyim ki Türkiye'de dönen oyunları Kurtlar Vadisi izleyerek farkına vardım. Saros’u, vakıfların derneklerin siyasi olaylarda ne derece rol aldığını yine kurtlar vadisi ile gördüm.
Tek bir düşünce vardı kafamda memleket sevdası. Memleket için neler yapabilirimi düşündüm hep. Çamlıhemşin’de yaptım askerliğimi. Vatani görevimi yaptım. Tam 1 yıl sürdü vatani görevim. Üretmek, faydalı olmak istedim. Ama bir şeyleri göz ardı etmişim. Siyasi olaylar, ticari kaygılar uğruna hep kullanılmışız.
Neyin farkına vardım biliyor musunuz? Metin Abi dedi ya "siyasi bir amaç gütmeden ve eğilimim olmadan tam bir milliyetçi olmuştum. " , ben de öyle bir duruma gelmişim.
En son WWF (World Wildlife Fund. Türkiye’deki Vakfın adı ise WWF-Türkiye yada Doğal Hayatı Koruma Vakfı) organizasyonuyla Kafkasya bölgesi projesiyle tanıştım. Vakıf adına Trabzon’da bir toplantıya katıldım yine aynı kaygılarla. Faydalı olmak, üretmek adına. Stratejik bir planın içinde buldum kendimi. Bu zamana kadar gördüklerim, duyduklarım bir bir yerine oturdu. Ama bunu kabullenmek çok zor geldi. Kendi kendime olur mu öyle şey. Göz göre göre nasıl sınırlarımıza müdahale edilir dedim.
Projeyle Kafkasya bölgesi adı altında Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye’nin bulunduğu bir bölgede ekolojik bir bölge belirilenmiş. Güya çevresel değerlerin korunması amaç. Tek amaç, BİR BÖLGE BELİRLEMEK, BİR SINIR BELİRLEMEK VE BU SINIRLARIN VAKIFLAR VE DERNEKLER ARACILIĞIYLA KABUL EDİLMESİNİ SAĞLAMAK. Ve bunu vakıf olarak projeye proje sunarak yapacağız. Projelerimize fon verecekler. Proje hazırlama aşamasında nasıl süreçten geçildiğini bilenler bilir. Önce bi amaç belirlenir. Hedefler, stratejiler vs. vs. Projenin gerçekleşebilirliğini sağlamak için olası tepkilere engel olabilmek için proje sürecine ilgili gruplar bir şekilde dâhil edilir. Biz de bu ilgili gruplardan biriyiz.
Trabzon'a gitmeden önce güzel bir proje hazırladık. Bunun farkına vardıktan sonra üç kuruş için bu adamların planlarına ortak mı olacağız diye düşündük. Ama herhangi bir tepki göstermedik. Ortada tepki koyacak bir şey yok ki, gerçek amaç gizli. Projeyi doğal hayatı koruma vakfına gönderdim bi taslak olarak ama geri almayı düşünüyorum. Belki bir tepki olur. Zaten toplantıda tepki verememenin ezikliği içindeyim.
Bir şey daha var, artık bir şehir plancısı olarak Rize’ye ve Çamlıhemşin’e yapılacak yatırımlarda daha ılımlı olmam gerektiğini düşünüyorum. Yöre halkının yapacağı yatırımların desteklenmesi gerektiğini, biz sahip çıkmazsak başkaları sahip çıkacak. Önceden biz yapamıyoruz bari başkaları yapsın derdim. Çamlıhemşin, Rize özellikle Karadeniz bölgesine gözler fena halde dikilmiş durumdaDoğal kaynakların tükendiği günümüzde millet bir arayış içinde. Ve Karadeniz’in doğal kaynakları muazzam.
Kullandığım kelimelerin, cümlelerin ne kadar önemli olduğunu daha dikkatli olmam gerektiğini öğrendim. Memleketime daha fazla sahip çıkmam gerektiğini düşünüyorum. Geri dönmeye niyetim yok. Daha verimli olabileceğim bir durum olmadıkça. Bir sürü çocuk yapmam gerekiyor sahip çıkan sayısı artsın diye.
Metin Abi de demiş ya sadece yazılı düşündüğümü varsayın.
Sevgiler....
(Yaptığı görev itibarı ile adı şimdilik gizli tutulmuştur)
Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...