Taş Ocakları Ve Mahkeme

      Taş Ocakları Ve Mahkeme

      TAŞOCAKLARI TEPKİ TOPLUYOR. HEMŞİN'de bulunan Taşocaklarına yıllar sonra İlk ciddi tepki geldi. ve Hemşin Belediye Başkanı Başar CUMBUR İl kordınasyon toplantısında rahatsizlığını yüksek sesle dile getirdi.

      BAŞKANIN ŞİKAYETİ … Vali Enver Salihoğlu başkanlığında yapılan İl Koordinasyon toplantısında söz alan Hemşin Belediye Başkanı Başar Cumbur taş kamyonlarından şikayetçi oldu.Toplantıda yaptığı konuşmada bölgesinde bulunan taş ocaklarının tedirginlik yarattığını, yeni ocaklar açılacak duyumlarının bu tedirginliği arttırdığını söyledi. Cumbur açıklamasında taş kamyonları nedeniyle tahrip olan yolların yapılması için Karayolları Bölge Müdüründen yardım istedi.

      Hemşin Belediye Başkanı Başar CUMBUR
      Resimler
      • CUMHUR.jpg

        43.73 kB, 0×0, 1,677 defa görüntülendi
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000
      HEMŞİNDEKİ TAŞ OCAKLARININ DURUMU İLE İLGİLİ PEK BİLGİM YOK.

      AMA HEMŞİN BÖLGESİNDE YOLLAR GERÇEKTEN BAŞLIBAŞINA BİR PROBLEM YILLARDIR.

      BÖYLESİNE PROBLEMLİ BİR BÖLGEDE TAŞ OCAĞI KAMYONLARININ VERDİĞİ HASAR TABİKİ HİÇE SAYILAMAZ.

      BU KONUDA NELER YAPILABİLİR BİLMİYORUM AMA KAMYONLARIN GELİŞ GİDİŞLERİ DENETİM ALTINA ALINABİLİR BELKİ TONAJLARI KISITLANABİLİR.BÖYLE Bİ UYGULAMA VARMIBİLMİYORUM TABİ. BELKİ VARDIR.

      İNŞALLAH KALICI BİR ÇÖZÜM BULUNABİLİR EN KISA ZAMANDA.
      Yer: İzmit ve çevre iller
      Tarih: 17 Ağustos 1999 Saat: 03.02 de
      Ölüm: Resmi 23.000

      Yer: Çankırı
      Tarih: 6 Haziran 2002 Salı günü Saat: 05.41
      Ölüm: Yok


      Yer: Hemşin
      Tarih: 7 Temmuz 2004 Cuma
      Ölüm: Yok

      Yukarıda son yıllarda geçirdiğimiz büyük depremlerin tarihi son sırada ise Hemşinde yaşadığım deprem şoku.

      Daha öncekileri bizzat yaşamadım ama, Çankırı depremine Ankara’da yatağımda yakalandım. Bu depremden aklımda kalan tek şey; biri sırtımda diğeri kucağımda iki çocuk, açılmayan bir kapı ve mutfaktaki kap kacağın çıkardığı gürültü.
      Dün Hemşin’de yine o günü anımsatan bir paniği yaşadım.
      Çocuklarım odalarında oynuyordu. Ban ise Diyanide bazı küçük tamiratlar yapıyordum.
      Bu sırada inanılmaz bir gürültü ve peşinden gelen inanılmaz bir sarsıntı ile şok oldum desem yalan olmaz. Hacıbalta’da bulunan taş ocağında patlatma yapıldığını daha sonra öğrendim.
      Konuyu biraz araştırınca altından bazı pis kokular çıkmaya başladı. Bu konuları döndükten sonra özellikle araştıracağım.
      Yalnız şu kadarını söyleyeyim ki, eğer bu taş ocağının işletilmesi ile ilgili olarak hukuki eksiklikler varsa, mevzuata aykırılıklar veya yetersiz araştırmalar ve göz yumulan ve görmezden gelinen konular mevcutsa ilan ediyorum ki, yapanların yakasına yapışacağım.
      Eğer Türkiye bir hukuk devleti ise sorumluları Türk adaleti karşısında da hesap vermekten kurtulamayacak.
      Tüm Hemşinlileri dağ dereye inmeden gerekli olanları yapma konusunda da göreve davet ediyorum.
      Herkese selam ile…

      Not: Konu hakkında bilgisi olanların bilgilerini buraya aktarmasını rica ediyorum.
      Sn.Saksu bildirdi
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000

      TaŞ OcaĞi Ve Devletİn Soyulmasi

      KARADENİZ OTOYOLU VURGUNU...
      05.09.2003, 09:51
      Bayındır ve İmar İskân Bakanı Zeki Ergezen, Karadeniz Sahil Yolu'ndaki büyük vurgunun üzerine gittiklerini söyledi.

      TERCÜMAN
      Tercüman'a çarpıcı açıklamalarda bulunan Ergezen, 715 kilometrelik Sinop-Sarp Sahil Yolu'nun 2003 fiyatlarıyla 2.5 katrilyon liraya ihale edildiğini ve gene bugünkü fiyatlarla 2.1 katrilyon lira keşif artışına gidildiğini, 715 kilometrelik bu yolun 4.6 katrilyon liraya mal olacağını belirtti. Sayıştay raporlarından da yararlanarak yolsuzluk dosyalarının bir bir mahkemeye intikal ettirildiğini ifade eden Ergezen'in, açıkladığı yolsuzluk kalemleri şöyle:
      "1)2,5 katrilyon liralık bir bedele, 2.1 katrilyon liralık keşif artışı verilemez. O zaman hiç ihale yapmayın. % 30'luk keşif artışı kanunidir. Diğerleri bir mücbir sebebe dayanmalıdır. Meselâ temel atarken karşınıza bataklık çıkar, tünel yaparken beklenmedik bir toprak dokusuyla karşılaşırsınız veya deprem olur. Oysa, bu keşif artışları tamamen kanuna aykırı olarak gerçekleşmiş. Meselâ, geçen yıl biten bir yol, tam % 600 keşif artışıyla kabul edilmiş. Bunun üzerine gidiyoruz.
      2)Karadeniz Sahil Yolu'nun büyük bir bölümü proje yapılmadan ihale edildiği için, müteahhit daha çok kazanmak amacıyla, gereksiz yere köprüler, kavşaklar, kavşaklı köprüler koymuş projeye; tamamen kendi arzusuna göre. Biz 21 âdetini iptal ettik. Böylece 90 trilyon liralık bir tasarruf sağladık.
      3)Zaman zaman, yüksek tenzilâtlı işlerle ilgili ödemeler, düşük tenzilâtlı iş kaleminden gerçekleştirilmişti.
      4)Ayrıca, Sayıştay'ın tesbitine göre, sözleşmeye aykırı olarak müteahhitlere 100 milyon dolar civarında bir para fazladan ödenmiş. Biz, Sayıştay'ın raporunu müfettişlerimize incelettirdik. Onlar da aynı sonuca vardılar."
      Karadeniz Sahil Yolu'nda 100 milyon tonun üzerinde tahkimat taşı kullanılması öngörülmüştür. Söz konusu taşların hangi yöntemle çıkartılacağına ilişkin Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu hazırlanmıştır. Rapor, taşların, kademeli delme-patlatma yöntemi ile çıkartılmasını öngörmüştür. Delme-patlatma yöntemiyle taş çıkarmak masraflıdır ama çevreye zarar vermemektedir. Bu yüzden, yüksek bir birim fiyatı ödenmektedir.
      Taş çıkarmanın diğer bir şekli "galeri" yöntemidir. Bu yöntemde, bir tepe delinip tünel açılıyor, iç noktalara dinamit yerleştiriliyor ve patlatılıyor. Dağ paramparça olurken, çevre zarar görüyor. Galeri yönteminde birim fiyatları düşüktür. Karadeniz Sahil Yolu'nda, çoğu kere galeri yöntemi kullanılmış, ama Karayolları Genel Müdürlüğü istihkakı, kademeli delme/patlatma yöntemine göre tahakkuk ettirmiştir. Bu şekildeki fazla ödemenin miktarı, 2001 yılı sonu itibariyle 110 milyon dolardır.
      AK Parti Hükûmeti gelinceye kadar, Sayıştay'ın, Karayolları Genel Müdürlüğü'ne yolladığı sorgularla ilgili hiçbir işlem yapılmadı; tesbit edilen fazla ödemeler savunuldu ve bu fazla ödemelere devam edildi. Konu, bir başkan ve 4 üyeden oluşan Sayıştay 3'üncü Dairesi'ne intikal etti. Sayıştay 3'üncü Dairesi, müteahhitlere uygulamadıkları bir yöntemin bedelinin ödendiğini kabul etti. Ancak ilginç bir şekilde, 2'ye karşı 3 oyla, ödenen paranın tahsiline gerek olmadığı kararına vardı. Karayolları Genel Müdürlüğü, Sayıştay 3'üncü Dairesi'nin bu kararına itiraza hazırlanıyor. Bu yüzden karar henüz kesinleşmedi.
      Müteahhitlere haksız para kazandıracak başka yöntemler de kullanıldı. Meselâ, yol kenarlarının sağlamlaştırılması için çivileme yöntemi uygulanmakla birlikte, istihkak hesaplanırken, çivileme yöntemi birim fiyatları değil, çok daha pahalı olan sondaj birim fiyatları kullanıldı.
      Diğer ilginç bir örnek, yollara döşenen bordürlerde yaşandı. Parke taşları, o yöreden değil, bir müteahhidin Ankara'daki fabrikasından alındı; gereksiz yere nakliye bedeli ödendi. Bu şekilde yapılan fazla ödemenin miktarı 10 milyon dolar olarak tahmin ediliyor.
      Tek şeritli olarak ihale edilen Hopa-Kemalpaşa-Sarp Devlet Yolu, çift şeritli yol haline getirildi ve denize kayış önlensin diye tahkimat işi arttırıldı. Böylece maliyet yükseldi. Ayrıca, bu yolun dışında kalan kilometrelerce devlet ve il yolu ihalesiz olarak keşif artışları yoluyla aynı firmaya verildi.

      Bu yazıyı ilk okuduğumda kafama bazı sorular takıldı. Özellikle aşağıdaki paragrafı dikkatle ve bir daha okuyun.

      " Karadeniz Sahil Yolu'nda 100 milyon tonun üzerinde tahkimat taşı kullanılması öngörülmüştür. Söz konusu taşların hangi yöntemle çıkartılacağına ilişkin Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporu hazırlanmıştır. Rapor, taşların, kademeli delme-patlatma yöntemi ile çıkartılmasını öngörmüştür. Delme-patlatma yöntemiyle taş çıkarmak masraflıdır ama çevreye zarar vermemektedir. Bu yüzden, yüksek bir birim fiyatı ödenmektedir."

      Bu paragraftan anladığım kısaca şudur. Otoyol için taş temin eden şirketler taşları kırma yöntemi ile çıkaracaklarını beyan ediyorlar ve izini de bu şekilde almışlar, ancak galeri sistemi ile taş üreterek bunu devlete daha pahalı satıyorlar.
      Şimdi Hemşinde neden Taşaocağında hala patlatma yöntemi ile taş üretildiğini anladınız mı?
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      TaŞ OcaĞi

      Hemen hepimiz memleketten uzakta, günlük rutin işler ve geçim telaşı ile konuya fazla eğilemedik. Yaptığımız şikayetler bireysel çıkışler olarak kaldı. Ancak bu da çok etkili oldu ki taş ocaklarının ruhsatlandırılması ile ilgili olarak yasa değişikliğine gidilerek yetki valiliklerden alınarak Enerji Bakanlığına verildi. Yani vatandaşın devlete ulaşması biraz daha zorlaştı. Taş Ocakları Hemşin'de dir. Çözümde oradadır.
      Bu sebeple her ne yapmak gerekiyorsa orada yapmamız gerekiyor. Ben bugün otobüse biniyorum. Nasipse yarın sabah köyde olacağım. Sizlere önerim şudur.
      Hemşinde çok kalabalık olacağız. Elbette memkeletimizzi de gezeceğiz ama ben orada bir toplantı öneriyorum. Öncelikle bir gündem belirleyelim ve neler yapılabileceğinin kararını verelim. Daha sonra bir grup çalışması ile kendi dosyalarımızı oluşturalım.
      Başkanımız Başar Hoca konuya çok duyarlıdır. Onun da yardımını alarak ve onun yol göstericiliği ile ne yapmamız gerekiyorsa onu yapalım. Hemşin'e Hemşinliden başkasının faydası yok. Bunu da asla unutmayalım. Ama Hemşin'li olmayıp da bu konuda bize destek olabilecek herkesin yardımını da isteyelim. Ben bu konuda da bize yerdımcı olacak çok kişi ve kurum olduğunu da biliyorum.
      Selam ile...
      engineer78'dan Alinti
      Yani onca yer durunken sahilden 15-20 km içeride taş ocağı açılmasının çıkar yönünden mutlaka bir sebebi vardır. Bu girişimi yapanlar yukarda köymü var yollar ne hale gelecek hele hele o ehiyeti kasaptan almış gibi şoförlük yapan kamyoncular bigün bir faciaya sebep olacaklar diye hiç düşünmezler. Çünkü onlar için çıkarlar daha ön plandadır.
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000
      Mustafa'dan Alinti
      arkadaşlar, taş ocakları sadece doğl görünümü bozmakla kalmıyor. Pazar Hemşin arasındaki yol adeta patates tarlası gibi olmuş. Ağır kamyonların geçişinin versiği zarar çok fazla. yollar berbat olmuş. Bunun hesabını kim soracak...
      Ben Değil Biz Varız
      Naci KOBAL 2000

      Bizim taşocaklarındada böyle birşeyin olmayacağını kim garanti edebilir

      : RIZE'NIN ARDESEN ILCESI'NDE, KARADENIZ SAHIL YOLU CALISMALARI ICIN KULLANILAN TAS OCAGINDA HEYELAN MEYDANA GELDI. ARDESEN-CAMLIHEMSIN KARAYOLU'NUN 7. KILOMETRESINDE BULUNAN TAS OCAGINDA MEYDANA GELEN HEYELAN SONUCU 61 FC 624 PLAKALI KAMYONET, KAYA PARCASININ ALTINDA KALDI. HEYELAN SIRASINDA KAMYONET ICINDE VE CEVREDE KIMSENIN BULUNMAMASI, CAN KAYBI VE YARALANMANIN OLMASINI ENGELLEDI. (ANADOLU AJANSI - MUHITTIN SANDIKCI)
      Resimler
      • 372038.jpg

        93.87 kB, 0×0, 1,485 defa görüntülendi

      1987 yılındaki bir küpür

      1987 yılında yazmiş olduğum karadeniz gazetesindeki bir haber küpürüm millet aya biz yaya yıl 2005 o zamnki problem tüm sıcaklığı ile gündemini koruyor acı gerçek rize deki hemşindeki bir soruna il de hiç bir kurum mudale edemiyor sadece bakanlık kararı gerekiyor ama orada bir insdanın başına bir şey gelse hemen ildeki ilçedki yetkiller sorumlu olacak acılen tedbir alınmalı umarım faciaya meydan vermeden yapılması değil yapılirken tedbir alınmalı seviyeli yapılmalı önce vatan sonra insan sonra yaşam insan olmadan yaşam olmaz çünkü kaynın ne önemi var insanın ise bir ömrü var kayayı yine bulursun insanı ve insanliığ bulmak milyonda birdi şimdi artık trılyonda bir bulabilrsiniz hemşin insanının kendi kiymetini hak ettiği değeri kazanmasını zamanı gelmiş ve geçmektedir.artık hemşin insaıda kendi değerini saraylara bal gönderip padışahlara yedirmekte değil öz varlığını kültürünü koruyarak haklarını korkmadan çekinmeden hazırlık yaparak sadece gelen gidene sözle biz bunu istıyoruz demekle değil söz sözdür uçup gider proje hazırlık dosya tozlu raflarda birakılmadığı sürece daişma değerini korur.selamlar
      dursun aliyılmaz

      TAŞ OCAKLARI

      Karadeniz Otoyolu bölgemiz için hayati bir yatırımdır. Ben o yolun her zaman taraftarı oldum. Ama hangi amaçla yapıldı bilemiyorum ama neredeyse tüm sahil katledildi. Otoyola karşı çıkanlar ise karşılığında bilimsel bir tez ortaya kotamadıkları için sonuçta bir ucube çıktı ortaya.
      İşte bu yolun bitirilmesi için taş gerekiyor. Çünkü yolu sahile indirmekle dolgu ihtiyacı doğdu. Dolgu iççin gereken taşı da Gürcistan'dan alacak halimiz olmadığı için mecburen taş ocakları açıldı. Ama bu ocaklar açılırken ne ÇED incelemesi yapıldı ne de çevreye karşı en ufak bir hassasiyet gösterildi. Mutlu mahallesinin eski yolu heyelanda koptuğu için aynı yerden bir daha yol yapılamadı. Çünkü bu ülkenin üniversitelerinden biri bölgenin heyelana açık olduğu için yol yapılamayacağını söylüyordu. yol tam 7 sene kapalı kaldı ve sonuçta köyün olduğu dağın diğer tarafından şimdiki yol yapıldı.
      Eski Belediye Başkanımız Salim Fırat'la o yolun açılması için defalarca konuştum ve sonunda bana verilen raporu göstererek buraya yol yapılmasının mümkün olmadığını s öyledi. Ancak daha sonra ne değiştiyse yol yapılamayan yere Salim Fırat'ın bilinçli göz yumması ile TAŞ OCAĞI yapıldı.
      Burada "bilinçli" kelimesini özellikle kullanıyorum. Çünkü Rize Valiliğinden Hacıbalta bölgesinin durumu sorulduğunda vereceği cevabın TAŞ OCAĞI açılmasına sebep olacağını biliyordu.
      Yapması gereken daha önce burası için verilmiş bulunan "Heyelan Bölgesidir" raporunu Valiliğe göndermekti. Ama o böyle yapmadı ve "Hacıbalta Mücavir alan sınırları içerisinde ama İmar sahası dışındadır" gibi bir cevap vererek Hacıbalta'ya yasadışı Taş Ocağı açılmasına onay verdi. Daha doğrusu; Yapılan yasa dışı işleme göz yumdu. Yazacağı yazının hangi anlama geldiğini çok iyi bildiği halde bunu yaptı. Bu sebeple Taş Ocaklarının Hemşine bu güne kadar verdiği zara ev bundan sonra muhtemel zararlarda da Salim Fırat'ın büyük vebali vardır.
      Taç ocaklarının mevcut durumu bile tüm yasalara akırı bir fiili durum yaratmışken konu hakkında sorumlu birimler de maalesef hiç bir şey yapmıyorlar.
      Yapılacak tek şey memleketimizin ne kadar vakıf, dernek gibi kurumları varsa birlikte hareket etmek ve Taşocaklarını dava konusu yapmaktır. Bu dava asla kaybedilmeyecek birr dava'dır. İnanıyorum ki bu davayı açabilirsek muhakkak kazanırız.
      Davayı kazandıktan sonra yapılacak 2. bir iş vardır ki o da çok önemlidir.
      Bu Taş Ocaklarının açılmasına sebep olanlar hakkında 2. bir dava açarak cezalandırılmalarını istemek. Özellikle bu dava açılmalıdır ki hiç kimse bir daha yasaya aykırı işlerin altına imza atmasın.
      Durum böyleyken böyle işte millet...

      Not: Benden önce mesaj yazan "emineem90" nicki kardeşimiz kimin nesidir kimlerdendir. Tanıyan var mi. Aynı köylüyüz ama ben kendisini tanımıyorum.
      Karadeniz in doğal yapısı heyalan ve erozyon için maalesef müsattir.Hele böyle yol yapımı için kaya tabakasının tesviyesi , ocak açılması gibi harfiyatlar daha çok tetikleyicidir.Kaya tabakası bir kez hasar aldımı derinlere çok sirayet eder ve yıllar sonra da etkisi kaybolmaz.Biraz jeo-morfolojik açıdan incelenerek yapılmalı.Ama maalesef yıllardır inşaatçılar , mimarlar , kent planlamacılar hiç bir zaman coğrafya biliminden yararlanmadılar. sonuçlar da ortadadır.
      karadenizgazete.com/gazete/2005/read/today/default.html
      Biri mi ölmeli?

      Başarköylü vatandaşlar taş ocağının artık neredeyse bir köyü ortadan kaldıracak noktaya geldiğini belirterek isyan ediyor
      Trabzon'un Maçka İlçesine bağlı Başarköy Taşlı Mahallesi sakinleri 400'e yakın insanın yaşadığı köylerinin taş ocağı yüzünden artık neredeyse haritadan silinme noktasına geldiğini belirterek; "Galeride atılan dinamitler yüzünden evlerde çatlaklar meydana geldi. Çocuklarımızı okula gönderemiyoruz.Arazilerimize giremiyoruz" diye tepkilerini dile getirdi
      Taş ocağındaki dinamitlerin atılmadan önce 'Gerekli önlemleri alın' diye aporlörden anonslor yapıldığını belirten köylülerden Metin Yolcu; "İyide şimdi biz ne yapalım evleri bırakıp ormana mı kaçalım. Nasıl güvenliğimizi alacağız" şeklinde konuşarak'Burada biri ölmeden gerekli önlemler mutlaka alınmalı. Hayatımız söz konusu diğerek yetkilileri uyardı
      "Gelsinler bu yerlerimizde gerekli kamulaştırmayı yapsınlar biz bari burayı terk edelim,en azından bu korkudan ve çileden kurtuluruz diyen" Metin Yolcu;"Tarım arazimiz dahi kalmadı. Üretim yapamıyoruz.Ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız açıklamasında bulundular
      www.medyakaradeniz.com

      www.beykozmedya.com

      haber portallerim

      www.dursunaliyilmaz.com.tr

      kişisel sitem yapımda

      haber portalı
      Biri mi ölmeli?

      Başarköylü vatandaşlar taş ocağının artık neredeyse bir köyü ortadan kaldıracak noktaya geldiğini belirterek isyan ediyor
      Trabzon'un Maçka İlçesine bağlı Başarköy Taşlı Mahallesi sakinleri 400'e yakın insanın yaşadığı köylerinin taş ocağı yüzünden artık neredeyse haritadan silinme noktasına geldiğini belirterek; "Galeride atılan dinamitler yüzünden evlerde çatlaklar meydana geldi. Çocuklarımızı okula gönderemiyoruz.Arazilerimize giremiyoruz" diye tepkilerini dile getirdi
      Taş ocağındaki dinamitlerin atılmadan önce 'Gerekli önlemleri alın' diye aporlörden anonslor yapıldığını belirten köylülerden Metin Yolcu; "İyide şimdi biz ne yapalım evleri bırakıp ormana mı kaçalım. Nasıl güvenliğimizi alacağız" şeklinde konuşarak'Burada biri ölmeden gerekli önlemler mutlaka alınmalı. Hayatımız söz konusu diğerek yetkilileri uyardı
      "Gelsinler bu yerlerimizde gerekli kamulaştırmayı yapsınlar biz bari burayı terk edelim,en azından bu korkudan ve çileden kurtuluruz diyen" Metin Yolcu;"Tarım arazimiz dahi kalmadı. Üretim yapamıyoruz.Ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız açıklamasında bulundular
      karadenizgazete.com/gazete/2005/read/today/default.html
      Resimler
      • ana03.jpg

        14.46 kB, 0×0, 313 defa görüntülendi
      www.medyakaradeniz.com

      www.beykozmedya.com

      haber portallerim

      www.dursunaliyilmaz.com.tr

      kişisel sitem yapımda

      haber portalı

      YERLERİNDEN SÖKÜLEN SADECE TAŞ DEĞİL GEÇMİŞİMİZDİR

      Hemşin Taş Ocakları geçen haftadan itibaren yeni bir tartışmaya sebep oldu. Olay da yeni bir boyuta taşındı. Şu anda konu ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Hemşin Belediye Başkanımız ile de görüşmelerimiz sürüyor. Konu ile ilgili olarak Ankara'da bazı görüşmeler de devam ediyor. Sonuçlar burada açıklanacak. Ancak şimdilik kaydıyla bazı bilgileri aktarmayacağım. Umarım ki bu konudaki çalışmalarımız bize bir başarıyı hediye eder.
      Yakında sadece bu iş için bir imza kampanyası açma ihtimali var. Yani ülkenin heryerindeki Hemşin'li arkadaşlarımızın imzasına gerek olabilir.

      Ulaştığımız bilgiler Hemşin'deki 10,5 Hektar olan Taş Ocağı Ruhsat Sahasının 2016 yılın kadar uzatılan bir izin ile 98 Hektar'a, ruhsat sahasının da 4'e çıkartıldığıdır. Bu Hemşin için bir felaket olabilir. Muhakkak bunun önüne geçmemiz gerekiyor.
      Önümüzdeki hafta sonuna kadar bazı bilgilere ulaşabileceğimizi zannediyorum. Konuyu o zaman tüm ayrılntıları ile buraya taşıyacağız.
      Hemşin'in sadece dağlarındaki taşlarını değil deresindeki tüm taşlarını da almak istiyen zihniyeti gerekirse bu ülkenin hukuki kurumlarının kararları ile Hemşin Deresinde boğacağız.
      Hiç kimse unutmasın ki; Hemşin deresi küçüktür ama taştığı zaman çevresinde bir tane pislik bırakmadan denize dökecek gücü de vardır.
      Ola ki bizlerden birileri de bu pislikte boğulabilir.

      Not: Aşağıdaki göl Hemşin Mutlu Mahallesi (Bodollu) Köyünün dibindeki TEREKLİ GÖLÜ'dür.
      O gölün kenarındaki taşları almak için de birileri uğraşıyormuş.
      O gölde dedemin dedesi de yüzmüş onun dedesi de yüzdü. Ben de yüzdüm çocuklarım da. İnşalah torunlarımız da orada yüzecekler.
      Birilerinin yerlerinden söktüğü sadece taş değil anılarımız ve geçmişimizdir.

      Selam ile...
      Resimler
      • TEREKLÝ GÖLÜ.gif

        67.84 kB, 350×235, 561 defa görüntülendi
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      Evet buda hemşin yolu üzeri...

      Arkadaşlar bu konuları sadece bu sayfalarda konuşmayalım ankarda orda burda artık nerde var ise büyüklerimiz bu taş ocaklarının kapanması için ne gerekiliyosa yapılsın yoksa bu sayfalarda kimse o taş ocaklarını durdurmaz...

      Saygı ve sevgilerim...
      Resimler
      • yýkmayýn dünyamý (6).jpg

        76.61 kB, 0×0, 1,014 defa görüntülendi