Ey benim hukuk devletim ...

Karadeniz hırçın deniz,
doğum yerim memleketim
dağ dere deniz üçgenim
nerde kaldı geleceğim.
İştah ile yıkıyorlar
övünerek gerinerek
adına hizmet diyerek
denizimin dudağını
kayalarla tıkıyolar.
Hukuk dedim vahşet dedim
yazdım çizdim öfkelendim.
Duyurmak için sesimi
mevki makam bırakmadım.
Gitmediğim yer kalmadı,
sıkmadığım el kalmadı,
" gündem " den dem vuraraktan
sözüme yer vermediler,
"medyatik" değildir diye,
haber dahi etmediler.
Onlarca çevre derneği
çoğu birer kumarhane
akşam gündeme giriyor
sabah paket bir bahane.
"İsa"ya duyurmak için
Belgin-Hasan-Arhavi'de
Cihan-Musa Fındıklı'da
yamaç deniz yakınıyor.
İlyas hoca yırtınıyor
yakınanlar sorgulanıp
yıkanlarsa aklanıyor.
Hizmet değil, rant uğruna
daha geçiş varken
yamaçları indirenler,
kıyılara bindirenler,
son denizi doldurarak
"Temel"ini öldürenler
ceplerini dolduruyor.

Av.Cihan Eren.


Bir kör kurşun ile vefat eden değerli meslektaşımızı bir kez saygı ve rahmetle anıyorum. Bu şiir Günışığı Hukuk Dergisi Aralık 2005 sayısında kendisiyle ilgili bir yazıda yayınlandı. Meslektaşımız hakkaniyete dayalı adaleti sağlama - hukuk bilincinden öte çevre ve insan duyarlılığını mücadelesinde yansıtmakla bizlere örnek olmuştur. Olayların görünen yüzü arkada kadar kirli bağlantıları maalesef ki ülke gündeminde farklı yer alıyor.
Hepimizin doğup büyüdüğü hırçın dalgalı denizi , hüzünlü yeşili ve özlem dolu yaylaları olan yöremiz adına güzel işler yapanları takdirle desteklememiz gerektiğini düşünüyorum.

Sahil yolundaki yanlışlıklara neden olan mantık şimdilerde ( Çayeli'den sonra ) Hemşin'de Taş Ocakları ile otantik kültür havzasının doğal dengesini bozmaya neden olmaktadır. Geçenlerde bizim de iştirak ettiğimiz Ankara'daki bir toplantı sonucunda, ruhsat işlemlerinin iptali için idari yargıda dava açılması kararı alındı ; şuan açılan dava derdest yani devam ediyor.

Dava sürecinin hukuksal boyutu yanında " başımıza gelirse harekete geçeriz " anlayışının terki , hukuk, insan ve çevre bilinci için elimizden gelen çabayı göstermeliyiz. Sadece konuşup, yazmakla başaramayacağımız işleri şiddet içermeyen ve uzlaşıya açık sivil itaatsizlik eylemleriyle de kamuoyu oluşturma yönünde devam ettirmeliyiz. Paylaşımlara ...

Selamla.

cayeli.org.tr

RİZE'DE TAŞ OCAĞINDAKİ PATLATMA İŞLEMİ
Kopan kaya parçaları 1 eve isabet etti...
Rize'nin Pazar İlçesi'nde taş ocağında yapılan patlatma işleminde kopan kaya parçalarının yaklaşık 500 metre mesafedeki eve isabet etmesi sonucu 1'i hakim 2 kişi yaralandı.
Edinilen bilgiye göre, Pazar İlçesi Suçatı Köyü'ndeki (Apso) sahil yoluna dolgu malzemesi alınan taş ocağında, bugün öğle saatlerinde yapılan patlatma işlemi sonrasında kopan kaya parçaları, yaklaşık 500 metre mesafede bulunan ve 3 gün önce hayatını kaybeden Trabzon Adliyesi emekli hâkimlerinden Cavit Sümer'in evine girdi.
Eve giren kaya parçalarından biri bu sırada evde taziye ziyaretinde bulunan Trabzon Adliyesi hâkimlerinden Adil Sever'in başına isabet etti. Olayda yaralanan ve Pazar Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Hâkim Sever'in başına dikiş atıldığı ve durumunun iyi olduğu belirtildi. Patlama esnasında yine köy alanında bulunan Hüseyin Yazıcı isimli vatandaş da yüzünden yaralanarak Rize Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yazıcı'nın da damağına dikiş atıldığı ve hayatı tehlikesinin bulunmadığı belirtildi.
Patlamada kopan kaya parçalarının isabet ettiği ev kullanılamaz hale gelirken, olayla ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.

Not: Geçen ay memlekette iken Pazar'dan Hemşin'e dönerken şiddetle yağan yağmur sebebi ile bu taş ocağından gelen çamur deryası yolu 1 saattten daha fazla kapatmıştı. Çünkü hem dağdan gelen sel suları için tedbir alınmamıştı hem de burada bulunan mefez çalışmalar sırasında kapandığı içinsel yola düşmüştü.
İşte burada bir şey daha görmüştüm ama maalesef fotoğrafını çakme imkanım olmamıştı.
Yukarıdaki kazanın sebebi patlama için açılmış galeri herkesin gözü önnde duruyordu. Konuyu yol açılması sırasında orada bulunan Jandarmanın sorumlularına anlattım. Karadenizd'ki Taş Ocaklarında Galeri Sistemi ile Patlatma yapılmasının yasak olduğunu söyledim. Konu ile ilgileneceklerini ama şu anda önce yolun açılması gerektiğini söylediler.
Nasıl ilgilendikleri ortada değil mi?

Bizlere emsal olması açısından buraya koymayı uygun gördüm arkadaşlar

Milas köylüsünün taş ocağı isyanı TBMM'ye taşındı

Yaşar ANTER/BODRUM (Muğla), (DHA)

hurriyet.com.tr/gundem/5356377.asp

Muğla'nın Milas İlçesi'ne bağlı Avşar Köyü'nde 15 yıldır Çevre Etki Değerlendirmesi Raporu (ÇED) olmadan işletilen taş ocağında, çevrecilerin ve sivil toplum kuruluşlarının bir aydır tepki göstermeleri, konunun milletvekilleri tarafından TBMM'ye taşınmasını sağladı.

Taş ocağının, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve AKP Kayseri milletvekilleri tarafından korunduğunu ve Zeytincilik Kanunu'na muhalefet ettiğini iddia eden CHP Tekirdağ Milletvekili Mehmet Nuri Saygun, Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'nin yazılı olarak cevaplamasını istediği üç soruluk önergesini bugün TBMM’ye verdi.

Saygun, önergesinde, Zeytincilik Kanunu'nda, “Zeytincilik sahaları daraltılamaz zeytin sahaları ve bu sahalara en az üç kilometre mesafede zeytinyağı hariç, zeytinlerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olabilecek kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkartan tesis yapılamaz ve işletilemez” denilmesine rağmen, Avşar Köyü'ndeki taş ocağına kimin izin verdiğini, ocağın faaliyetlerinin halan devap edip etmediğini Bakan Pepe’den yazılı olarak cevaplamasını istedi.
Saygun ayrıca, Avşar Köyü'nde yasaya aykırı işletildiği iddia edilen taş ocağından sürekli olarak atılan dinamitlerin köy evlerini çatlattığı, köylüyü gürültü ve korku kirliliği ile tedirgin ettiği, ulaşım trafiğini tehlikeye soktuğu, ayrıca balık üretim işletmelerini olumsuz etkilediği iddialarında cevaplanması gerektiğini dile getirdi. Saygun, bu taş ocağının, yasal işlemlere aykırı olarak işletildiğine dair raporlara rağmen faaliyetlerine devam etmesindeki gücü kimden aldığının da açıklanmasını gerektiğini belirtti.

Öte yandan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın talimatı üzerine Maden Tetkik Arama Kurumu'na (MTA) bağlı uzman ekiplerin perşembe ve cuma günü Avşar köyündeki taş ocağına gelerek incelemelerde bulunacakları kaydedildi.

yaa bu hacibaltanın karşısındaki taş ocağı durduruldumu?

Yazar: bobol Tarih: 09.07.2006 Saat: 13:15

Taşocaklarının kapanması konusunda katkısı olan tüm herkese çok teşekkür ederim...
Bu tüp olayların yaşanması çok güzel diğer bölgeler içinde örnek teşkil edici. bu tur yerlere yapılan taç ocakları kalkmalı ki hemsinliyiz.biz üyeleri sayesinde bu davranış örn. olacağından kalmayacak inş. bu işin peşinde koşanlar nu konuya destekverenler , emeği geçenler ''dualarımız sizinle'' ...

aynı düşüncedeyim

Faaliyeti durdurulan Mutlu Mahallesi Taş Ocağı hakkında 112 dava müvekkilleri içerisinde Ege Karadenizliler Derneği, Hemşin Derneği ve Çahev Vakfı olmak üzere 112 dava müvekkilleri ve davalılar vekilleri av. Erol Özcan ve av. Yakup Şekip Okumuşoğlu olmak üzere Trabzon Bölge İdare Mahkemesindeki açılmış olan davanın ilk duruşması 21.02.07 tarihinde saat 09:30`da yapıldı. Duruşmaya 112 dava müvekkilleri kalabalık bir topluluk Hemşin ilçesi toplu taşım vasıtaları ile sabah erken saatte Hemşin’ den hareket ederek duruşmaya katıldılar. Konuyu değerlendiren Başkan CUMBUR; “Öncelikle duruşmada hazır bulunarak davaya destek veren duyarlı hemşehrilerime şükranlarımı sunuyorum. Hemşine sahip çıkanların haklı davalarında adaletin tecelli edeceğine inanıyorum. Davanın seyrine bağlı olarak gerekli bilgi, belge ve delillerin temini için mahkeme ileriki duruşmalara ertelendi.” dedi.

Sevgili Hemşinliler;

Hacıbalta'daki Taş Ocağının Kararı için 07.05.2007 tarihinde Saat 13.00'de Ocak Mahallinde Keşif yapılacaktır. b
Yapılacak keşife Dava akukatımız Sayın Erol Özcan, 3 Bilirkişi, Mahkeme Heyet ve davalı taraf katılacaktır. Bun keşiften sonra da mahkeme son kararını verecektir.
Kararı elbeytte ki mahkeme verecektir ama bizim yapmamız gereken önemli bir şey var. O gün davayı açan yada açmayan tüm Hemşinliler Hacıbalta Taş Ocağının olduğu yerde olmalı.
Keşif için gelen bilirkişiler ve mahkeme heyeti çevrede oturanların da görüşlerini almak isteyebilirler. Hemşinliler keşfi günü Hacıbalta'yı Festival alanına çevirmeli, davamıza sahip çıktığımız dosta, düşmana ve onların işbirlikçilerine göstermeli.

Sevgili Hemşinliler;

Hacıbalta'daki Taş Ocağının Kararı için 07.05.2007 tarihinde Saat 13.00'de Ocak Mahallinde Keşif yapılacaktır.
Yine aynı gün Hemşin'de yapılması düşünülen HES için de keşif yapılacaktır.
Hemşinliler olarak her iki keşif alanını bayrak ve pankartlar ile donatalım. Tulumları şişirip horonları vuralım. Keşif alanlarını bayram yerine, gösterilerimizi de festivale çevirelim.
Hemşinlilerin o MÜLAYİM görünüşlerinin altında kaya gibi sert mizacımızı gösterelim.
Yasalara aykırı hiçö bir eylemin içinde bulunmayalım ama gücümüzün yettiğince Hemşin sevdamızı haykıralım.

hemşinde esas deprem taşocaklari durdurulamassabeş on sene içinde hemşinde olacak...ve o anki bilanço şoyle olacak..üç beş aile sattiklari bu güzelim toprak paralariyla yolunu bulacak..minubusçuler tamircileri zengin edecek (yoldaki çukurlardan dolayi birçok şofor şikayetçi)ve hemşini kuş sesleri ve dere şiriltisi değil dinamitveiş makinesi sesleri saracak ağaçlar kesildimiş hemşinin ne güzelliği kalirki.turistler katliam seyretmeyemi yoksa doğayla başbaşa sakin bir tatil geçirmeyemigeliyor.burdan yetkililere diyorumki :eğer hemşini beş on yillik için düşünuyorsaniz birakin taş ocaklari çoğalsin ama hemşini biz ebediyete kadardoğal güzellikleriyle birakmak istiyorsaniz elinizi çabuk tutun hemşin sona doğru gidiyor.......