Kanser Artışı Sadece Gözlemde Belgesel Olarak Kanıtlanamıyor

      Kanser Artışı Sadece Gözlemde Belgesel Olarak Kanıtlanamıyor

      KANSER ARTIŞI SADECE GÖZLEMDE BELGESEL OLARAK KANITLANAMIYOR.
      BU YAZI 2004 DE MİLLİYET GAZETESİNDE ÇIKMIŞ BİR HABER. ANCAK ÇERNOBİL OLAYININ KANSERİ BİRİNCİL TETİKLEDİĞİNİN KANITLANAMAMASINI ANLATIYOR. BU NEDENLE BU HABERİ SİZLERLE PAYLAŞMAK İSTEDİM...

      'Karadeniz'de her evde bir kanser vakası var'

      Çernobil nükleer faciasının 18. yılında, Karadeniz'de kanserli sayısının arttığı iddia ediliyor. Doktorlara göre "her evde bir kanser vakası" var. Hukukçular da "Yetkililere dava açın" diyor

      Serhat Oğuz

      Çernobil nükleer faciasının 18. yılına girilirken, Karadeniz'de kansere yakalanan hasta sayısının belirgin şekilde arttığı iddia ediliyor. Resmi veriler ve uzmanlar bu iddiaları doğrularken, Trabzon Tabip Odası Başkanı Ahmet Ömeroğlu, "Neredeyse her evde bir kanser vakası görülmeye başlandı" diyor.
      Daha çok radyasyon etkisine bağlı gelişen tiroid ve kan kanseri gibi vakaların artışı, özellikle Doğu Karadeniz'de son birkaç yılda dikkati çekti. Bunun Çernobil faciasından kaynaklandığını iddia ederek dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral ile TAEK Başkanı Ahmet Yüksel Özemre hakkında 18 yıl sonra suç duyurusunda bulunan Trabzon Dernekler Birliği Başkanı Tahsin Usta, şunları söyledi:
      "Rize'den Giresun'a kadar uzanan bölgede kanserli sayısında ciddi bir artış var. Ağırlıklı olarak tiroid kanseri görülüyor, bu da radyasyon kaynaklı olduğunun kanıtı. Elimizde bilimsel veriler yok ama gözlemlediğimiz şeyler var. Birlik olarak bölge insanına formlar gönderdik ve kanserli sayısını netleştirmeye çalışacağız."

      'Daha çok lösemi ve tiroid var'
      Trabzon Tabip Odası Başkanı Ahmet Ömeroğlu ise özellikle Artvin, Rize, Trabzon, Giresun ve Ordu gibi Doğu Karadeniz illerinde daha çok vakaya rastlandığını, ancak hastalığa yakalananların İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerdeki hastanelere gittiği için veri takibinin zorlaştığını belirtti.
      Ömeroğlu, "Neredeyse her evde bir kanser vakası görülmeye başlandı. Bunların ne ölçüde çevre ve yaşam faktöründen kaynaklandığını bilemiyoruz ancak yoğun bir nükleer etkinin yaşandığı gerçek. Reel durum ortada. Daha çok lösemi, tiroid gibi türler görülüyor" dedi.

      Bakanlığa göre 'anormal değil!'
      Sağlık Bakanlığı Kanser Savaş Dairesi verilerine göre ise bölgedeki kanser vakaları uluslararası standartların üzerinde değil. Yetkililer, Dünya Sağlık Örgütü'nün standartlarına göre 100 binde 100 - 150 oranının olağan karşılandığını, Karadeniz'de bu oranın 2001 yılı verilerine göre 100 binde 100 olduğunu belirttiler. Yetkililer, son birkaç yılın verilerine sahip olmadıklarını ve mevcut bilgilerin de hata payı içerebileceğini sözlerine eklediler.

      TBMM'ye geliyor
      Karadenizli olan AKP İstanbul Milletvekili Azmi Ateş, bölge halkının şikâyetlerini dikkate alarak Karadeniz'deki kanser vakalarındaki artışı TBMM'ye taşıyacak. Ateş, konunun araştırılması için komisyon kurulmasını teklif edecek.

      Artış var ama bilimsel bir takip yok

      Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıbbi Onkoloji Başkanı Prof. Dr. Fazıl Aydın, kanserli hasta sayısında artış gördüklerini ancak bunun Çernobil'le ilişkisinin bilimsel olarak henüz belirlenemediğini belirterek, "Bu tip kazalarda kanserler 10 - 20 yıl sonra ortaya çıkıyor. Dolayısıyla bu dönem riskli bir dönem. Bölgede her türlü kanserde bir miktar artış var" diye konuştu.

      'Artış gözlemledik'
      İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Çevikbaş da, bölümlerindeki kanser sayısında artış gözlediklerini, ancak bunun gözlem seviyesinde kaldığını belirtti.
      Aynı üniversitenin Onkoloji Enstitüsü uzmanları da kanserde artış olduğunu ancak bu hastaların hangi bölgeden geldiği konusunda bir inceleme yapılmadığını açıkladılar. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Onkoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İdris Yücel ise bölgede dikkat çekici bir artış olmadığı görüşünde...

      'Devlete tazminat davası açın'

      Hukukçu Ergin Cinmen, Çernobil sonrası önlem almayan hatta yanlış yönlendirme yaparak idari kusur işleyen yetkililere nasıl dava açılacağını anlattı. Bölgede kanser hastalığına yakalanan insanların hesap sorması için geç kalınmadığını belirten Cinmen, şöyle devam etti:
      "Facianın olduğu dönemde uzmanlar, kanser hastalığının 15 - 20 yıl sonra ortaya çıkacağını söyledi. Şimdi de bölgede kanser vakası hızla artıyor. Üstelik, bu geçen sürede hiçbir önlem alınmadı, hatta sorun olmadığı belirtilerek insanlar yanlış yönlendirildi. Ortada idari bir kusur var. İdari Yargılama Usulü Yasası'na göre, zararın doğmasından sonra bir yıl içinde dava açılabilir. Bölge insanı zararın doğduğunu şimdi anlıyor. Herkes idari mahkemelere başvursun ve devlet hakkında tazminat davası açsın. Mahkeme, devletin gereken önlemi alıp almadığını, hastalığın Çernobil'den kaynaklanıp kaynaklanmadığını araştırır. Bilim adamları, kanser ve Çernobil arasında bilimsel bağ kurulamadığını belirtse de, mahkeme idareyi kusurlu bulabilir."

      Önce idareye başvuru
      Cinmen, Karadenizlilerin hukuki açıdan haklarını aramak için yapması gerekenleri şöyle sıraladı:
      • Öncelikle zararın doğmasından sonra 60 gün içinde idareye başvurulması gerekiyor. Yani, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'na, Çevre Bakanlığı'na ve Başbakanlığa, 'İdarenizin kusurları nedeniyle kanser hastalığına yakalandım. Bu konuda gerekli yanıtın verilmesini istiyorum' içerikli bir şahsi başvuruda bulunulmalı.
      • İdareden gelen olumlu veya olumsuz yanıttan sonra, bir yıl içinde idare mahkemelerinde tazminat davası açılmalı.
      • Başvuruyu kansere yakalanan kişinin kendisi ya da ölenin mirasçıları yapabilir.
      • Kendi bölgelerindeki idari mahkemelere dava açılabilir ancak tüzel kişiler Ankara'da bulunduğu için tüm davaların Ankara'da açılması daha etkili olur.


      cayeli.org dan Cevriye hanıma teşekkürlerle...
      " akıl ve gönül ; insan ...

      KANSER ARTIŞI

      EVET ARKADAŞLAR BU KANSER İLLETİNE BENDE NE YAZIKKI YAKALANDIM AMA CENABİ ALLAHİN İZNİYLE BU MELETTEN KURTULDUM SADECE SENELERİ KONTROL OLUYORUM.DİYECEĞİM ŞUKİ DOKTORLARIN SÖYLEDİKLERİ KANSER KONUSUNDAKİ HERŞEY DOĞRUDUR BİR ZAMANLAR BİR ÇERNOBİL OLAYI VARDI OZAMANLAR BENDE RİZEDEYDİM TABİİ BİLMEDEN BUTUN YİYECEKLERİ YEDİK HEP BERABER NE BİLELİMKİ ON SENE SONRA HASTALIK İLLETİ GELECEKTE BİR ÇOK İNSANIMIZ KANSER OLUP KİMİ ÖLECEK KİMİ GÜNÜ VARSA TEDAVİ OLUP YAŞAYACAK KİMSE BİLEMEZKİ...
      ÇAMLİHEMŞİNLI OLMAK BİR AYRICALIKTIR..

      CVP: KANSER ARTIŞI SADECE GÖZLEMDE BELGESEL OLARAK KANITLANAMIYOR.

      Yazar: hasansisman Tarih: 05.06.2006 Saat: 08:20

      Hukukçular da "Yetkililere dava açın" diyor

      'Devlete tazminat davası açın'


      Bunlar güya hukukçu, güya bilim adamı. Tek amaçları milleti devletine düşman etmek. Söylediklerinin ne hukuki temeli var ne de bilimsel temeli var. Bu sebeple millet bunlara hiç bir zaman itibar etmiyor. Hatta ölürken bile bunları ciddiye alıp da devleti dava etmiyor. Zavallı millete yol göstermek amacıyla yola çıkanlar böyle olunca sıkıntıyı yine millet çekiyor.

      Şu haberde bilimle, gerçekle, hukukla zerre kadar alakası olmayan bir sürü saçma iddia var. İsterseniz birlikte sayalım...

      1- ÇERNOBİL kazasıının meydana gelmesinde Türkiye Cumhuriyetinde hiç kimsenin kusuru yoktur.

      2- ÇERNOBİL kazasını dünya kamuoyu meydana geldikten 2 gün sonra öğrendi. Öğrendikten sonra artık yapılacak hiç bir şey yoktu. (İlk anda öğrensek bile yapılacak çok fazla birşey yoktu). Bu sebeple Kanser konusunda hiç kimsenin ihmalinden söz edilemez.

      3- Karadeniz'de kanser konusunda ortada hiç bir bilimsel veri yoktur. Benim ailemden 2-3 nesildir kanser dışında bir tane bile ölüm yoktur. Bu durum sdadece benim ailem için de sözkonusu değildir. Hemen her bölgede benzer vakalar Çernobil'den de önce vardı.

      Burada eğer bir ihmalden sözedilecekse Çernobil sonrası yeterli önlem alınmamasıdır ki maalesef yanlış yönlendirmeler ile Karadeniz halkı bu konuda yeterli girişimi yapamıyor.
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      23. cü yılında da nefretle anıyorum çernobil seni.

      Kimyasal gübreye teşviki kınıyorum.Nükleer silah denemelerini kınıyorum.
      "Can ile bizden eğer hoşnut ise Canımız.

      Cana minnettir O'nun kurbanı olsun Canımız.

      Canımı canan eğer isterse, minnet Canına.

      Can nedir ki, onu kurban etmeyem Cananım'a..."