RAHMETLE ANIYORUZ
Artvin, Hopa'da 1972'de doğan Kazım Koyuncu, 1993 yılında Mehmedali Barış Beşli ile birlikte dünyanın ilk Lazca rock müzik grubu Zuğaşi Berepe´yi (Denizin Çocukları) kurdu. Zuğaşi Berepe ile 1995'te "Va Mişkunan" (Bilmiyoruz), 1998'de de "İgsaz" (Gidiyor) isimli albümleri yaptı. Lazca müziğin ve Laz kültürünün gelişmesinde önemli katkıları olan Koyuncu 2001 yılında ilk solo albümü Viya´yı çıkardı. İkinci solo albümü "Hayde"yi Nisan 2004'te çıkaran Kazım Koyuncu, yaklaşık 6 aydır kanser hastalığıyla mücadele ediyordu.
Kapitalizme, egemen sisteme ve popüler kültüre yönelik eleştirilerinihiç gizlemedi. Artvin ve Bergama´da siyanürle altın aramalara, Akkuyu´daki nükleer, Gökova´daki termik, Fırtına Vadisi´ndeki hidrolik santrallere ve son olarak Samsun-Sarp Sahil Yolu Projesi´ne karşı sesini yükseltenlerdendi. Vicdani ret açıklamalarında, Irak işgaline, NATO´ya karşı düzenlenen pek çok konser ve etkinlikte şarkılarıyla yer aldı.
98 yılı sonunda çıkan Zuğaşi Berepe albümü İgzas´ta şöyle diyordu : "Toprak sahipleri, çokuluslu şirketler ve işbirlikçi yerlileri, çete sahipleri ve yalakaları, baş ve bakanları, milletlerin bekçileri ve sürülerinin olduğu yerde yer kavgası vermedik. Hiçbir yerdeydik."
Geçtiğimiz aylarda vereceği konser öncesinde kanser olduğunu öğrenen Kazım Koyuncu, "En iyi ihtimalle haziran ayına kadar konser veremeyeceğim. Kanser ve konser arada sadece bir harf farkı var. Hiçbir şey umurumda değil, ben konserimi yapacağım. Arkadaşlarım üzülmesin, her zamanki şımarık, kendini vermiş halimle çıkıp şarkılarımı söyleyeceğim." demişti.
1986 yılında Çernobil´deki nükleer kaza sonrasında; 14 yaşındaki Kazım, yakın bölgelerdeki pek çok başka insan gibi üzerine yağmur yağanlardan biriydi:
"Hepimizde tümörler var ve hayatımızın belirli dönemlerinde radyasyon veya başka etkiler tetikleyip kansere dönüştürüyor. Kaza sonrası adını anımsamadığım bir bakanın ´iyi gelir´ diyerek radyasyonlu çay içmesi yalnızca bir zekâ sorunu değil, suçtur. Çernobil´den sonra erken teşhisler için rehabilitasyon merkezleri kurulabilir, belki binlerce insan ölmezdi. Hangi şehirde, kaç insan kansere yakalanmış gibi bir istatistik bile yapılmamış. Bu ülkenin politikacılara, yalancılara ihtiyacı yok. Ben böyle duyarsız yöneticilerin halk düşmanı olduklarını düşünüyorum"
Kazım Koyuncu, dün yaptığı açıklamada, 27 Haziran Pazartesi akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda gerçekleştirilecek olan "Hey Gidi Karadeniz Gecesi"ne programda olmasına karşın sağlık durumu nedeniyle katılamayacağını bildirmişti. Kazım açıklamasında, "10 gün önce başlayan ve geçici olduğu düşünülen ses kısıklığım giderilemedi. Enfeksiyon kapma tehlikesi nedeniyle geceye seyirci olarak dahi katılamayacağım. 'Karadeniz, dev bir dalgadır, özgür bir sudur. Bir olguya bir kişiye bağımlı değildir. Bu nedenle 'Hey Gidi Karadeniz Geceleri' devam etmelidir" demişti. Kazım Koyuncu 26 Haziran 2005 Pazar günü Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda saat 11:00'da düzenlenecek törende sevenleriyle son kez buluşacak. Saat 18:00'da kalkacak uçakla Trabzon'a ve oradan da memleketi olan Hopa'ya götürülecek.
"... bir müzisyenim, ondan sonra bir Karadenizliyim ama hepsinin ötesinde bir devrimciyim. Ve gerçekten doğru bildiğim bir şeyi ortaya koymaktan çekinmem."
istanbul.indymedia.org/news/2005/06/35745.php?theme=default
Artvin, Hopa'da 1972'de doğan Kazım Koyuncu, 1993 yılında Mehmedali Barış Beşli ile birlikte dünyanın ilk Lazca rock müzik grubu Zuğaşi Berepe´yi (Denizin Çocukları) kurdu. Zuğaşi Berepe ile 1995'te "Va Mişkunan" (Bilmiyoruz), 1998'de de "İgsaz" (Gidiyor) isimli albümleri yaptı. Lazca müziğin ve Laz kültürünün gelişmesinde önemli katkıları olan Koyuncu 2001 yılında ilk solo albümü Viya´yı çıkardı. İkinci solo albümü "Hayde"yi Nisan 2004'te çıkaran Kazım Koyuncu, yaklaşık 6 aydır kanser hastalığıyla mücadele ediyordu.
Kapitalizme, egemen sisteme ve popüler kültüre yönelik eleştirilerinihiç gizlemedi. Artvin ve Bergama´da siyanürle altın aramalara, Akkuyu´daki nükleer, Gökova´daki termik, Fırtına Vadisi´ndeki hidrolik santrallere ve son olarak Samsun-Sarp Sahil Yolu Projesi´ne karşı sesini yükseltenlerdendi. Vicdani ret açıklamalarında, Irak işgaline, NATO´ya karşı düzenlenen pek çok konser ve etkinlikte şarkılarıyla yer aldı.
98 yılı sonunda çıkan Zuğaşi Berepe albümü İgzas´ta şöyle diyordu : "Toprak sahipleri, çokuluslu şirketler ve işbirlikçi yerlileri, çete sahipleri ve yalakaları, baş ve bakanları, milletlerin bekçileri ve sürülerinin olduğu yerde yer kavgası vermedik. Hiçbir yerdeydik."
Geçtiğimiz aylarda vereceği konser öncesinde kanser olduğunu öğrenen Kazım Koyuncu, "En iyi ihtimalle haziran ayına kadar konser veremeyeceğim. Kanser ve konser arada sadece bir harf farkı var. Hiçbir şey umurumda değil, ben konserimi yapacağım. Arkadaşlarım üzülmesin, her zamanki şımarık, kendini vermiş halimle çıkıp şarkılarımı söyleyeceğim." demişti.
1986 yılında Çernobil´deki nükleer kaza sonrasında; 14 yaşındaki Kazım, yakın bölgelerdeki pek çok başka insan gibi üzerine yağmur yağanlardan biriydi:
"Hepimizde tümörler var ve hayatımızın belirli dönemlerinde radyasyon veya başka etkiler tetikleyip kansere dönüştürüyor. Kaza sonrası adını anımsamadığım bir bakanın ´iyi gelir´ diyerek radyasyonlu çay içmesi yalnızca bir zekâ sorunu değil, suçtur. Çernobil´den sonra erken teşhisler için rehabilitasyon merkezleri kurulabilir, belki binlerce insan ölmezdi. Hangi şehirde, kaç insan kansere yakalanmış gibi bir istatistik bile yapılmamış. Bu ülkenin politikacılara, yalancılara ihtiyacı yok. Ben böyle duyarsız yöneticilerin halk düşmanı olduklarını düşünüyorum"
Kazım Koyuncu, dün yaptığı açıklamada, 27 Haziran Pazartesi akşamı Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu'nda gerçekleştirilecek olan "Hey Gidi Karadeniz Gecesi"ne programda olmasına karşın sağlık durumu nedeniyle katılamayacağını bildirmişti. Kazım açıklamasında, "10 gün önce başlayan ve geçici olduğu düşünülen ses kısıklığım giderilemedi. Enfeksiyon kapma tehlikesi nedeniyle geceye seyirci olarak dahi katılamayacağım. 'Karadeniz, dev bir dalgadır, özgür bir sudur. Bir olguya bir kişiye bağımlı değildir. Bu nedenle 'Hey Gidi Karadeniz Geceleri' devam etmelidir" demişti. Kazım Koyuncu 26 Haziran 2005 Pazar günü Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda saat 11:00'da düzenlenecek törende sevenleriyle son kez buluşacak. Saat 18:00'da kalkacak uçakla Trabzon'a ve oradan da memleketi olan Hopa'ya götürülecek.
"... bir müzisyenim, ondan sonra bir Karadenizliyim ama hepsinin ötesinde bir devrimciyim. Ve gerçekten doğru bildiğim bir şeyi ortaya koymaktan çekinmem."
istanbul.indymedia.org/news/2005/06/35745.php?theme=default
ALLAH'ım sevgini ve seni sevenin sevgisini
ve seni sevmeye beni yaklaştıranın sevgisini bana nasip et...
ve seni sevmeye beni yaklaştıranın sevgisini bana nasip et...