Birol TOPALOĞLU

      Birol TOPALOĞLU

      1965 Yılında Rize/ Pazar-Apso köyünde dünyaya geldi. Türkçe yi sonradan öğrendi. Müziğe ilgi duyduğu tarihi hatırlamıyor. ODTÜ (Gaziantep) Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldu. Duygu yoksulu, teknik kafalı hocalarını hiç sevemedi. Yine de okulunu sevdi. Bir süre mesleğine devam etse de müzik onun yaşamında hep merkezdeydi.

      Üniversite yıllarında müzik ve yaşamı konu alan araştırma ve deneysel çalışmalar yaptı, ilgi gördü. Bu ilgi onun yeni çalışmaları için itici bir güç oldu. Çeşitli etkinliklerde zaman zaman lazca türküler söyledi. Kardeş Türküler onu çok sevdi. Koşullar onu kendi kültürüne ait derleme ve araştırmalara yöneltti.

      Bu çalışmalar bir süre sonra bir albüm ihtiyacını beraberinde getirdi. Yürekli müzisyenler ona destek verdi. Müzikle ilgili hiç bir akademik eğitim almadı. Eğitmeni başta ailesi, çevresi, destanlar ve doğduğu topraklardır. Ait olduğu kültürün zenginliğine kolay ulaşmadı. Zor kazanılanı dünya insanlarıyla paylaşmanın keyfini yaşadı. Albümü hazırlarken her zaman yüreğinin sesine kulak verdi. Yüreği olan insanları çok sevdi. Yüreğiyle yaşamaya devam ediyor.



      Lazca Benim Dilim Diyebilmek, Konuşabilmek

      Sanatçı Topaloğlu, AB uyum yasalarını "Lazların en azından korkusuzca kendisini ifade edebilmesi için önemli" görüyor. Bucaklişi'nin Lazca-Türkçe sözlüğü yayımlandı, Lazca dil grameri çalışmaları tamamlandı. Lazca'nın giderek unutulması kaygı yaratıyor.

      Birol Topaloğlu Lazlar ve Lazca üzerine çalışan bir sanatçı. Şu an Doğu Karadeniz'de Lazların yaşadığı bölgede derlemeler yapıyor. Ağırlıklı olarak tulum ve kemençeyle çalışan Topaloğlu, Lazca destan ve horonlarla ilgili çalışmalarını da sürdürüyor.

      Hali hazırda, Topalağlu'nun aktardığına göre; Laz dili üzerine önemli çalışmalar var. İsmail Avcı Bucaklişi'nin Lazca-Türkçe sözlük çalışmasını Akyüz Kitabevi yayımladı.

      Bucakliş, yine dünyaca ünlü dil bilimci Kojima Goişi ile bir Lazca dil grameri çalışması hazırladı. Bu da yayıma hazır halde. Almanya'da Lazebura Ev adlı bir kuruluş bazı çalışmalar yürütüyor.

      Anadil ve gerçek barış ortamı

      Avrupa Birliği (AB) uyum yasalarını, anadilde öğretim ve yayın serbestliği verilmesini Lazlar ve Lazca açısından değerlendiriyor:

      "Türkiye'de anadilde eğitim ve öğrenim hakkının verilmesi gerçek barış ortamının yaratılması için atılmış bir adım, Türkiye'nin önüne konmuş önemli bir fırsattır. Bu sürecin AB ile ilişkilendirilmesi Türkiye'nin bir ayıbıdır. Türkiye bunu hiç kimse için değil kendi insanı için yapmalıdır" .

      "Lazca 1970'li yılların ortalarına kadar Karadeniz'de hemen her köyde kullanılıyordu. Ancak, iletişim araçlarının yaygınlaşması ve göç gibi dış etkenlerle giderek unutuldu" diyen Topaloğlu, Lazca'nın gelişmesi için "bir araya gelmenin" önemine dikkat çekiyor.

      Dağ köylerindeki çocuklar

      Lazları, Lazca'yı ve AB uyum yasalarını değerlendiren Topaloğlu, Bianet'in sorularını yanıtladı:

      Günümüzde Lazca'nın yaygınlığı nedir? Mesela, Lazca eğitim ve öğrenim için yeterlilik var mı?

      Lazca yaşayan bir dil, konuşuluyor, kullanılıyor. Lazların yaşadığı yüksek dağ köylerinde çocuklar Lazca konuşabiliyor.

      Türkiye'de Lazca konuşma ve yazma oranı nedir?

      Bu konuda çalışmalar var ama yetersiz. Zaman geçirmeden bir araya gelmenin koşullarını yaratmamız gerekiyor.

      Lazca'nın yaygınlaşması için uygun koşullar var mıydı, önündeki engeller nelerdi, bu engeller şimdi kalktı mı?

      1970'li yıllara kadar Lazlar, yaşadıkları bölgenin coğrafi koşulları gereği televizyon, radyo, gazete gibi iletişim araçlarından uzaktı ve Lazca'nın konuşulma oranı çok yüksekti. Ancak son 20-30 yılda, göç ve iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla Lazca konuşanların sayısı da hızla azaldı. Bir de, Türkçesi bozulmasın diye aileler çocukları ile Lazca konuşmuyor. Bu Lazca açısından en büyük tehlike. Lazcanın kurtulması için, ailelerin çocukları ile mutlaka Lazca konuşması gerekir.

      Lazca yayınlar var mı?

      Çivi yazıları zaman zaman Lazlarla ilgili dergi ve kitap yayımlıyor. Geçmişte Ogni dergisi ve Çivi yazılarından çıkmış Mjora dergisinin Lazcaya önemli katkıları olmuştu.

      Lazca yayın yapan veya çalışmalarını Lazca sürdüren kişi ve kuruluşların günlük hayatta karşılaştıkları sorunlar neler?

      Lazca yayınla ilgili en önemli sıkıntımız ekonomik. Bir başka sorunumuz da bir araya gelememek. Coğrafi olarak, Lazların çok dağınık yaşamaları kültürlerine de yabancılaşmalarına neden oluyor.

      Genelde AB uyum yasalarını, özelde de anadilde eğitim ve öğrenim haklarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

      AB uyum yasaları, Türkiye'de barışın ve daha özgür bir ortamın yaratılabilmesi için olumlu bir adım. Ancak, pratikte uygulama önemli. Haklarımızın ne kadarını kullanabiliyoruz, zaman gösterecek. Türkiye toplumu olarak, sahip olduğumuz hakların savunuculuğunu yapmakta çok başarılı değiliz. Haklarımızı iyi korumalıyız.

      Türkiye'de anadilde eğitim ve öğrenim hakkının verilmesi gerçek barış ortamının yaratılması için önemli, Türkiye'nin önüne konmuş bir fırsat. Bu sürecin AB ile ilişkilendirilmesi ise Türkiye'nin ayıbı. Türkiye bunu hiç kimse için değil kendi insanı için yapmalı.

      Düzenlemeler yeterli mi? Eksiklikler var mı?

      Bugünün Türkiye'sinde olumlu. Bir insanın anadilinde müzik yayını yapma, kültürünü yaşatma isteğini engellemek; o insanın tüm özgürlüğünü elinden almaktır. Kişinin sahip olduğu kültürden başka bir kültür yaratmak, koyuna keçi kafası geçirmek gibi bir durum yaratır ki; o insanın ne kendisi ile ne de çevresi ile uyumlu yaşaması beklenemez.

      Düzenlemelerin yapılmasını neye bağlıyorsunuz? Kararların alınmasında sizce AB üyeliği mi yoksa Türkiye'nin demokratikleşme çabaları mı etkili oldu?

      Düzenlemelerin AB sürecine katkı sağlamak için yapıldığını düşünüyorum. Gelecekte AB ile ilişkimizin durumu ile daha çok ilgilenmemiz gerekecek

      Anadilde yayın ve öğrenim hakkı tanındı. Kürtçe için başvuru geçtiğimiz günlerde yapıldı. Sizin böyle bir başvurunuz olacak mı?

      Şimdilik anadilde yayın için Lazların bir girişimi yok. Birtakım hazırlıklar yapılmalı. Bunun için de zamana ve bu alanda çalışma yapacak daha çok insana ihtiyaç var.

      Düzenlemeler Lazlar için ne anlam taşıyor?

      Düzenlemeler Lazlar üzerinde çok olumlu bir etki yarattı. En azından korkusuzca kendisini ifade edebilmesi, "bir dilim, binlerce yıllık geçmiş tarihim var" diyebilecek olması çok önemli.

      Kaynak: (HA/BB) BİA Haber Merkezi 28.08.2002 Hamza AKTAN
      Hak(cc) kuluna eyler nazar
      Dört kalıptan Adem dizer
      Kalleş gelmiş CUMHURİYETİ bozar
      ATAM sana haber olsun

      ENELHAK

      Eğitim Dili Öyle mi?

      Söyleşiden Alıntı:
      Anadil ve gerçek barış ortamı

      Avrupa Birliği (AB) uyum yasalarını, anadilde öğretim ve yayın serbestliği verilmesini Lazlar ve Lazca açısından değerlendiriyor:

      "Türkiye'de anadilde eğitim ve öğrenim hakkının verilmesi gerçek barış ortamının yaratılması için atılmış bir adım, Türkiye'nin önüne konmuş önemli bir fırsattır. Bu sürecin AB ile ilişkilendirilmesi Türkiye'nin bir ayıbıdır. Türkiye bunu hiç kimse için değil kendi insanı için yapmalıdır" .


      Hoppala!!!!!!!!!!
      Bu taleplerin sonunun lazları ve ülkemizi nereye gtüreceğini iyi kestirmek lazım.Lazlar ki devletini ve milletini fanatiklik düzeyinde seven insanlar.Son zamanlarda karadeniz insanı üzerinde ciddi oyunlar oynanmakta zaten.Bu da bu oyunun bir parçası olsa gerek.
      Lazca yaşasın,yaşatılsın tabiiki ama bunun yaşatılmasının yolu lazcayı anadili yapıp,eğitim dilini lazca yapmaktan geçmez.Bu yol ayrımcılığa güden yoldur.Bu ülkenin eğitim dili türkçedir öyle de kalmalıdır.Lazlarla aramızda barış ortamı mı yokki Sayın Topaloğlu böyle diyor:"Türkiye'de anadilde eğitim ve öğrenim hakkının verilmesi gerçek barış ortamının yaratılması için atılmış bir adım, Türkiye'nin önüne konmuş önemli bir fırsattır."
      Kısaca lazcanın yaşatılmasi için tutulan bu yol,masumane bir yol değildir.Lazca yaşatılsın tabiiki ama eğitim dili yapılarak değil.
      Saygılarımla.
      "Gelecek de, birgün gelecek"