BU PROGRAMLARI DAHA DUYARLI YAPMALILAR
BENİM ÜÇ GÜNDE GEÇTİĞİM ROTA 10 DAKİKAYA İNMİŞ
DAHA DETAYLI OLMALI. AMA GENEDE BİR BAŞLANGIÇ

geçen haftada yine bizim bölgemizdeydi alternatfi rota verçenik yaylası ve verçenik dağı çekimleri vardı
önümüzdeki hafta devam edermi bilmiyorum
ama böyle kaliteli bir programda bizim oraların tanıtımı çok güzel bir olay
uydudan yayın yapan 4 tane (benim bildiğim) karadeniz kanalı sizlerde bu programları izleyin lütfen ve adınıza yakışan (karadeniz- kaçkar- mavi karadeniz- çay) programlarla bölgemizi tanıtın

O programı bende izledim gerçekten çok güzeldi. Hemşinli kadınlarımızın türküleri, o yaylaların muhteşem güzelliği..
Umarım devam eder.

programdaki sunucu da söyledi zaten normalde bir hafta-on gün olan turu biz bir programa sığdırmak zorundayız diye...

onlarında prosedürü bu ne yapalım..ama olsun en azından tanıtıcı bişiler çıkıyo ortaya...

KaRaDeniz bulutların üzerinde bir yaşam

Her insanın mutlaka görmesi gereken bir doğa harikası olan Karadeniz-Rize satırlarımıza sığmayacak bir güzelliğe sahip.Ne var ki çoğumuz bu varlığın farkında bile değiliz. İşte biz de bu nedenle bu sayımızda Kaçkar Dağı eteklerine uzanalım istedik. Böyle bir büyünün içine giripte etkisinden kurtulabilmek söz konusu değil. Doğu Karadeniz gezisi için Çamlıhemşin-Ayder iyi bir konaklama mekanı. Zaten insanı içine alan büyü de bu noktanın etrafında cereyan ediyor. Buraların yayla olduğu unutulmamalı. Yaylalarda hayat erken başlar. Zaten güneşi yakalamak istiyorsanız bunu yapmak zorundasınız.

Çamlıhemşin’den yol Büyük Dere ve Hala Deresi olmak üzere iki vadiye ayrılıyor. Güzellikleri doya doya seyretmek istiyorsanız her iki taraf içinde birer gün ayırmalısınız.Büyü k Dere tarafındaki en meşhur yayla Pokut Yaylası. Burası 2500 m.lik bir dağın zirvesinde. Buraya çıkmaksa çok da kolay değil. Tozlu topraklı, sallantılı ,bir yanı uçurum olan virajlı bir yükseliş. Arabanızın bu yol durumuna uygun ve hakim olması şart. Zirveye ulaşınca yirmi dakikalık bir yürüyüşten sonra Pokut Yaylası’na ulaşıyorsunuz. Tabii bir bilenin kılavuzluğunda.



İşte muhteşem bir yaratılış harikası. Öyle bir noktası var ki; siz 2500 m. yükseklikte iken baktığınızda bir tarafta 3900 m.lik dağın zirvesini diğer tarafta da 0 m.lik deniz seviyesini görebiliyorsunuz. Bu noktayı tutturabilmek şans meselesi.

Bulutlarla bu kadar yakın bir mesafede yaşam sürmek oradaki yayla halkının ayrıcalığı. Onlarda çok cana yakın insanlar. Sizi görünce şaşırıyorlar tabii. Kolay kolay gelinecek yer değil diyorlar. Biz de onlara diyoruz ki, gelince de kolay kolay gidilecek yer değil...

Bir saatlik bir tırmanışı geriye sararak iniyoruz bu zirveden ve rotamız Zilkale. Burası tarihte düşmanı gözlemek için yapılmış kalelerden biri. Uzaktan sıradan bir kale gibi görünse de farkı kaleye çıktığınızda anlaşılıyor. Baş döndürücü bir manzara, ayakta durmak imkansız gibi bir şey. Alabildiğine yeşil ve gözünün görebildiği son noktada akan bir nehir... Bu vadideki gezintinizi Polovit Şelalesi’ni de gördükten sonra bitirebilirsiniz.



Hala Deresi tarafında da Kavrun ayrı bir dizayn. Bu yolu arabayla ancak yürüme hızıyla gitmelisiniz. Her yamaç kendi başına bir güzellik. Ağaçların bir plan dahilinde dizilişi, yeşilin cümbüşü, dağların yükselişi hepsi ayrı bir büyü insan gözünde. Tar Deresi üzerinde Bulut Şelalesi ve Ceymakcur Yaylası da burada görülecek yerlerden.

Kavrun Yaylası’na ulaşınca arabanızı burada bırakarak Kaçkar Dağı eteklerinde oluşan krater göllere ulaşmak için iki- iki buçuk saatlik bir yürüyüşü göze almak zorunda kalıyorsunuz.

Buradaki her yaylanın kendine özgü eğlence zamanları var. Bu eğlenceler genelde Temmuz’un başında başlar Eylül’e kadar devam eder. Eğlence burada olmazsa olmazlardan adeta bir ihtiyaç haline gelmiş. Kaplıcalar yöre halkı tarafından çok seviliyor. Özellikle eskiden bütün gün çalışan insanlar akşamları yorgunlukları nı burada gideriyorlarmış . Bütün senenin yorgunluğunu da yaz aylarında yaptıkları eğlencelerle tabii.



Bütün yaz yeşilin her tonunu görebildiğiniz bu dağlarda kalabalığın çekildiği Eylül-Ekim aylarında ise bir renk cümbüşüne rastlayabilirsiniz. Morundan çingene pembesine kadar her rengi, ağaçların üzerinde görmeniz mümkün.

Birde bu yaylalarda yapılan Anzer Balı çok meşhur. Anzer Balı’nın bu lezzeti etraftaki çiçek türünün zenginliğine bağlanıyor.

Her yörenin olduğu gibi buranın da kendine has bir damak tadı var. Mıhlaması, lahanası, fasulyesi ayrı lezzetli. Tabiat ananın en zengin ve en görkemli haline sahip olan Karadeniz görülmeye değer doğrusu. Hayatın farklı bir yönünü keşfe hazırsanız, doğru Karadeniz’e, yaylalara...