Sabit 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

      29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

      29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI
      Cumhuriyet Bayramı, 29 Ekim 1923'te Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)'nin Cumhuriyeti ilan etmesinin kutlandığı, Türkiye'nin resmî bayramlarından biri.

      Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılması ve Ulusal Kurtuluş Savaşı sonrası, M. K. Atatürk'ün önderliğinde Türkiye Devleti'nin bir cumhuriyet olduğu 29 Ekim 1923'te ilan edilmiştir.
      CUMHURİYET ÖNCESİ
      Osmanlı Devleti, hüküm sürdüğü 624 yılda 36 padişah tarafından yönetilmiştir. Son padişahı Vahdettin'dir.

      Padişah, şah, kral, hakan, sultan gibi tek kişiye dayalı yönetim sistemine "mutlakiyet" denir. Mutlakiyet yönetiminde egemenlik kayıtsız şartsız tek bir kişidedir.

      Mutlakiyetle yönetilen ülkelerde zamanla ülkeyi yöneten tek kişiye yardımcı olsun diye meclis kuruldu. Meclis üyeleri halkın dileklerini yöneticiye duyurur, yasa tasarısını hazırlardı. Bu yasa taslakları yönetici tarafından benimsendiğinde yasalaşırdı. Bu yönetim biçimine "meşrutiyet" denir. Meşrutiyette meclisin yetkileri sembolik düzeyde olabileceği gibi, bir cumhuriyetteki kadar geniş de olabilir. Osmanlı Devletinde 1876 ve 1908 yıllarında iki kez meşrutiyet ilan edilmiştir.

      Birinci Dünya Savaşı, İkinci Meşrutiyet'in ilanından 6 yıl sonra, 1914'te başladı. Bu savaşa dünyanın belli başlı devletleri katıldı. Dört yıl süren savaş, İttifak Devletleri'yle birlikte Osmanlı İmparatorluğu'nun yenik sayılmasıyla sonuçlandı ve Osmanlı toprakları İngiltere, Yunanistan, Fransa, İtalya gibi devletler tarafından işgal edildi.
      CUMHURİYET İLANI
      Mustafa Kemal Paşa, Osmanlı hükümeti tarafından, bölgede düzeni sağlaması için Osmanlı Devleti'nin bir gemisi ile, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a gönderildi. Ülkenin çoğu ilinde kongreler düzenledi. "Tek bir egemenlik var, o da Milli egemenliktir. Ülkeyi, yine ulusun kendi gücü kurtaracaktır." ilkesiyle, yurdun her tarafından gelen ulus temsilcileri (milletvekilleri), 23 Nisan 1920 günü Ankara'da Büyük Millet Meclisi'nde toplandı. Meclis, Mustafa Kemal Paşa'yı "Meclis Başkanı" olarak seçti. Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Büyük Millet Meclisi, Türk Kurtuluş Savaşı'nı başlattı. Halk ve düzenli ordular düşmana karşı savaş verdiler, omuz omuza mücadele ettiler.

      Kurtuluş Savaşı'nın zaferle sonuçlanmasını takiben 1 Kasım 1922'de TBMM saltanatı lağvetti. Padişah Vahdettin "vatan haini" ilan edildi ve yurdu terk etti.

      24 Temmuz 1923 tarihinde, İsviçre'nin Lozan şehrinde, Lozan Üniversitesi'nde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileri ile İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika, SSCB ve Yugoslavya temsilcileri tarafından Lozan Barış Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşma ile yeni bir devletin temelleri atılmıştır. Fakat, devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemiştir.

      İkinci dönem Büyük Millet Meclisi, 11 Ağustos 1923'te ilk toplantısını yaptı. 13 Ekim 1923'te Ankara başkent ilan edildi. Atatürk; egemenliğin ulusa dayandığı bir sistem olan cumhuriyet yönetiminin ilanı için hazırlıklar yapmaya başladı. 28 Ekim 1923 akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya'da yemeğe çağırdı. Onlara, "Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz." dedi.

      29 Ekim 1923 günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan "Cumhuriyet" önergesini Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verdi. Meclis önergeyi kabul etti.

      Böylece, Türkiye devletinin yönetimi biçimi "Cumhuriyet" olarak, adı "Türkiye Cumhuriyeti Devleti" olarak belirlendi. Atatürk, kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin, ilk "Cumhurbaşkanı" oldu. Cumhuriyetin ilanı, yurtta sevinç ve coşku ile karşılandı.

      Cumhuriyette Atatürk'ün de söylediği üzere, "Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur." Ulus, kendini yönetme yetkisini, kendilerine temsil eden milletvekilleri aracılığı ile kullanır. Cumhuriyet yönetiminde, yurttaşın seçme ve seçilme hakkı vardır. Seçilen temsilciler, yasaları tasarlar ve yöneticileri ulus adına denetler. Ulus, seçimle yöneticileri seçebilir.
      BAYRAM KABUL EDİLMESİ
      29 Ekim 1923'te TBMM, Teşkilât-ı Esasiye Kanunu'nda (1921 Anayasası) yaptığı değişiklikle, devletin yönetim biçimini "cumhuriyet" olarak ilan etti. Bu ilan, aynı gece atılan 101 pare top ile kutlandı. 1924 yılında, "cumhuriyetin ilanı" şenliklerle kutlandı.
      2 Şubat 1925'de, Hariciye Vekaleti'nce (Dışişleri Bakanlığı) düzenlenen bir kanun teklifinde 29 Ekim'in bayram olması önerildi.[1] Bu öneri metninde "Medeni ülkelerden her biri kendisi için millî bayram olmak üzere tek bir gün kabul etmiştir. Her millet bu şekilde belirlediği günü, resmî özel gün sayarak yalnız o günü gerek ülke içinde, gerek dış temsilciliklerinde millî törenle icra eder... Yabancılara da kutlattırılması gereken, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve milletimizin resmî özel gününü öteki medeni ülkeler gibi bir gün olarak belirlemek lazımdır. O gün ise cumhuriyetin ilanı günü olan 29 Ekim'den başkası olmamalıdır."[1] dendi. Bu teklif Meclis Anayasa Komisyonu tarafından incelendi ve 18 Nisan 1925'te karara bağlandı. 19 Nisan'da bu teklif TBMM tarafından kabul edildi. 628 sayılı bu kanun ile 29 Ekim, 1925'ten itibaren "bu gün", ülke içinde ve dış temsilciliklerde bayram olarak kutlandı.

      628 Numaralı kanun metni:[2]

      * Madde 1 - Türkiye dahil ve haricinde devlet namına yapılacak bayram merasimi cumhuriyetin ilan edildiği 29 teşrinievvel günü icra edilir.
      * Madde 2 - İşbu millî bayram merasiminin icrasiyle sair bayramlarda icra olunacak merasimin tarzı İcra Vekilleri Heyeti'nce tayin olunur.
      * Madde 3 - Bu kanun neşri tarihinden muteberdir.
      * Madde 4 - Bu kanunun icrasına İcra Vekilleri Heyeti memurdur.
      CUMHURİYET SONRASI
      29 Ekim Cumhuriyet Bayramı günü, bütün resmî daireler, özel işyerleri ve eğitim kurumları resmî tatildir. Tatil, her yıl 28 Ekim günü, saat 13:00'de başlar.

      Ulusal bir bayram olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, günümüzde de her yıl resmî törenlerle kutlanır. Stadyumlarda kutlama törenleri düzenlenir. 29 Ekim günü tüm okullar, meydanlar süslenir, çeşitli etkinlikler yapılır. Okullarda şiirler okunur, marşlar söylenir. Cumhuriyetle ilgili oyunlar, sergiler, paneller halka açık olarak düzenlenir. Çoğu yurttaş, kutlama amacıyla evlerine kırmızı-beyaz Türk Bayrağı'nı asar.

      Cumhuriyet, yurttaşların seçme ve seçilme hakkının olduğu bir yönetimdir. Ulus temsilcilerinin kabul ettiği yasalarla ülkenin yönetilmesidir. Cumhuriyet yönetiminde söz ulusundur. Cumhuriyeti korumak, kollamak, yaşatmak her Türk vatandaşının ödevidir.


      KAYNAK:tr.wikipedia.org
      Resimler
      • 29Ekim.jpg

        19.35 kB, 400×300, 991 defa görüntülendi
      İnsanı Mert İklimi $ert ßuRa$ı ÇılGınn
      ßA$KENT
      Çocukluğumu hatırlıyorum... Resmi Bayramalrın coşkusu dini bayramalrın coşkusundan az olmazdı. Akşamdan hazırladığımız yeni elbiselerimizi giyer okulumuza koşardık. Andımızı da İstiklal Marşımızı da daha gür sesle okurduk. Şiirler okurduk küğrsülerden Cumhuriyet üstüne. Akşamı da iple çekerdik ULUS'a ya da DİKİMEVİNE gitmek için. Çünkü FENERALAYLARI olurdu ışık ışık, neşe neşe...

      Sevgili Gençler;

      Yarın sabah en güzel elbiselerimizi giyelim. Çocukalrımızın ellerinden tutup önce okullarına gidelim. Sonra Resmi Törenin yapılacağı alanlara gidip orada Cumhuriyet çoşkusunu katılanlarla birlikte yaşayalım. Öyle kalabalık olallım ki meydanlar biziğ almasın. Gücümüzden dostlarımız gurur düşmanalrımız korku duysun.
      Haydeyun! Hep birlikte Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına......
      "CUMHURİYET FAZİLETTİR" diye haykırmaya....
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      Tüm Ulusumuzun 85.Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun.


      Türkiye Türklerindir.Daima öyle kalacaktır.Farklı ve kötü emeller içinde olan her kişi ve her devlet bunu böyle bilsin.


      Atatürk Devrimleri

      Atatürk Türkiye'yi "Çagdas uygarlik düzeyine çikarmak" amaciyla bir dizi devrim yapti. Bu devrimleri bes baslik altinda toplayabiliriz:

      1. Siyasal Devrimler:
      Saltanatin Kaldirilmasi (1Kasim 1922)
      Cumhuriyetin Ilani (29 Ekim 1923)
      Halifeligin Kaldirilmasi (3 Mart 1924)

      2. Toplumsal Devrimler:
      Kadinlara erkeklerle esit haklar verilmesi (1926-1934)
      Sapka ve kiyafet devrimi (25 Kasim 1925)
      Tekke zâviye ve türbelerin kapatilmasi (30 Kasim 1925)
      Soyadi kanunu ( 21 Haziran 1934)
      Lâkap ve unvanlarin kaldirilmasi (26 Kasim 1934)
      Uluslararasi saat, takvim ve uzunluk ölçülerin kabulü(1925-1931)

      3. Hukuk Devrimi :
      Mecellenin kaldirilmasi (1924-1937)
      Türk Medeni Kanunu ve diger kanunlarin çikarilarak laik hukuk düzenine geçilmesi (1924-1937)

      4. Egitim ve Kültür Alanindaki Devrimler:
      Ögretimin birlestirilmesi (3 Mart 1924)
      Yeni Türk harflerinin kabulü (1 Kasim 1928)
      Türk Dil ve Tarih Kurumlarinin kurulmasi (1931-1932)
      Üniversite ögreniminin düzenlenmesi (31 Mayis 1933)
      Güzel sanatlarda yenilikler

      5. Ekonomi Alaninda Devrimler:
      Asârin kaldirilmasi
      Çiftçinin özendirilmesi
      Örnek çiftliklerin kurulmasi
      Sanayiyi Tesvik Kanunu'nun çikarilarak sanayi kuruluslarinin kurulmasi
      I. ve II. Kalkinma Planlari'nin (1933-1937) uygulamaya konulmasi, yurdun yeni yollarla donatilmasi

      Soyadi Kanunu geregince, 24 Kasim 1934'de TBMM'nce Mustafa Kemal'e "Atatürk" soyadi verildi.

      Atatürk, 24 Nisan 1920 ve 13 Agustos 1923 tarihlerinde TBMM Baskanligina seçildi. Bu baskanlik görevi,
      Devlet-Hükümet Baskanligi düzeyindeydi. 29 Ekim 1923 yilinda Cumhuriyet ilan edildi ve Atatürk ilk cumhurbaskani seçildi. Anayasa geregince dört yilda bir cumhurbaskanligi seçimleri yenilendi. 1927,1931, 1935 yillarinda TBMM Atatürk'ü yeniden cumhurbaskanligina seçti.

      Atatürk sik sik yurt gezilerine çikarak devlet çalismalarini yerinde denetledi. Ilgililere aksayan yönlerle ilgili emirler verdi. Cumhurbaskani sifatiyla Türkiye'yi ziyaret eden yabanci ülke devlet baskanlarini, basbakanlarini, bakanlarini komutanlarini agirladi.

      15-20 Ekim 1927 tarihinde Kurtulus Savasi'ni ve Cumhuriyet'in kurulusunu anlatan büyük nutkunu, 29 Ekim
      1933 tarihinde de 10. Yil Nutku'nu okudu.



      Atatürk Devrimleri karsiyakaogretmenevi.com/ dan alınmıştır.
      Resimler
      • 29Ekim2.jpg

        55.86 kB, 0×0, 579 defa görüntülendi
      • 15-3.gif

        376.46 kB, 1,024×724, 524 defa görüntülendi
      • ATAnüfusu.jpg

        41.76 kB, 0×0, 664 defa görüntülendi
      Zaman su gibi hayatımızdan parçalarıda önüne katıp..akıp gider.
      Zamanımızı biz..bizi,bizim sevdiklerimiz..bizi sevemeyenler harcar.
      NAZAN T:
      10. YIL NUTKU


      Türk Milleti!

      Kurtuluş Savaşına başladığımızın onbeşinci yılındayız. Bugün
      Cumhuriyetimizin onuncu yılını doldurduğu en büyük bayramdır.

      Kutlu olsun!

      Bu anda, büyük Türk milletinin bir ferdi olarak, bu kutlu güne
      kavuşmanın en derin sevinci ve heyecanı içindeyim.

      Yurttaşlarım!

      Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli, Türk
      kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyetidir.

      Bundaki muvaffakiyeti, Türk Milletinin ve onun değerli ordusunun bir
      ve beraber olarak, azimkarane yürümesine borçluyuz.

      Fakat yaptıklarımızı asla kafi göremeyiz, Çünkü, daha çok ve daha
      büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz.

      Yurdumuzu, dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine
      çıkaracağız. Milletimizi, en geniş refah vasıta ve kaynaklarına sahip
      kılacağiz. Milli kültürümüzü, muasir medeniyet seviyesinin üstüne
      çıkaracağız.

      Bunun için, bizce zaman ölçüsü, geçmis asırların gevşetici zihniyetine
      göre değil, asrımızın sürat ve hareket mefhumuna göre düşünülmelidir.
      Geçen zamana nispetle daha çok çalışacağız, daha az zamanda daha
      büyük işler başaracağız. Bunda da muvaffak olacağımıza şüphem
      yoktur.

      Çünkü,Türk milletinin karakteri yüksektir; Türk milleti
      çalışkandır;Türk milleti zekidir. Çünkü, Türk milleti milli birlik ve
      beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir. Ve çünkü, Türk milletinin,
      yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında
      tuttuğu meşale, müspet ilimdir.

      Şunu da ehemmiyetle tebaruz ettirmeliyim ki, yüksek bir insan cemiyeti
      olanTürk milletinin tarihi bir vasfı da, güzel sanatları sevmek ve onda
      yükselmektir. Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini,
      yorulmaz çalışkanlığını, fıtri zekasını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara
      sevgisini, milli birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve
      tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek milli ülkümüzdür.

      Türk milletine çok yakışan bu ülkü, onu, bütün beşeriyette, hakiki
      huzurun temini yolunda, kendine düşen medeni vazifeyi yapmakta
      muvaffak kılacaktır.

      Büyük Türk milleti!

      On beş yıldan beri, giriştiğimiz işlerde muvaffakiyet vadeden çok sözlerimi
      işittin. Bahtiyarım ki, bu sözlerimin hiç birinde milletimin hakkımdaki
      itimadını sarsacak bir isabetsizliğe uğramadim.

      Bugün, aynı iman ve katiyetle söylüyorum ki, milli ülküye, tam bir
      bütünlükle yürümekte olan Türk milletinin büyük millet olduğunu,
      bütün medeni alem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır. Asla
      şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük
      medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafi ile, atının yüksek medeniyet
      ufkundan yeni bir güneş gibi doğacaktir.

      Türk milleti!

      Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını daha
      büyük şereflerle, saadetlerle, huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden
      dilerim.

      Ne mutlu Türküm diyene!


      Ankara, 29 Ekim 1933
      Resimler
      • 10..jpg

        26.54 kB, 0×0, 776 defa görüntülendi
      • Atatuerk_Karadenizde.jpg

        121.42 kB, 0×0, 617 defa görüntülendi
      • izindeyiz.jpg

        24.75 kB, 0×0, 632 defa görüntülendi
      Zaman su gibi hayatımızdan parçalarıda önüne katıp..akıp gider.
      Zamanımızı biz..bizi,bizim sevdiklerimiz..bizi sevemeyenler harcar.
      NAZAN T:
      ...
      Resimler
      • Cumhuriyet Bayramý.jpg

        44.74 kB, 0×0, 751 defa görüntülendi
      Herkes Gülüşümü Görüyor
      Kimse savaşımı görmüyor.
      Herkes sesimi duyuyor
      Düşündügümü kimse bilmiyor.
      Herkes yazdiklarimi okuyor
      Gözyaşlarimi kimse görmüyor.
      Herkes beni tanidigini saniyor
      Ama kimse benim kim oldugumu bilmiyor.
      Tüm Türk Halkının Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.Atatürk'ü sevmek demek onun İlke ve Inkılaplarına sahip çıkmak, bize bıraktığı en değerli şey Olan Cumhuriyete sarılıp onu gelecek kuşaklara aktarmak olsa gerek.Bu vesileyle Başta Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ümüz olmak üzere tüm silah arkadaşları, bu uğurda canlarını feda etmiş ve etmeye devam eden tüm şehitlerimize Allah (cc) rahmet eylesin.

      Cumhuriyet Bayramı.

      Türkiye Cumhuriyetinin 85. yıl dönümünü kutlamakla birlikte; ülkemize ve milletimize huzur, sağlık, birlik ve dirlik getirmesini diliyor, gelecek senelerde yeni nesillere ışık tutmasını temenni ediyorum.

      Cumhuriyetimizi kuran, bu günlere gelmesinde emeği olan ve bizlere bu günkü hürriyetimizi sağlayan tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.

      Bu günkü rahatlığımızı onlara borçluyuz. Unutulamazlar.

      Saygılar...
      Hayat, bir ipin iki ucu arasındadır. Ya baş ucundasınız, ya son ucunda...

      Bilal ÇAKIR
      Bugün Hacıbalta Camiinin arkası kısmında kalan tepe müthiş güzeldi , daha güzeli o tepeye bir bayrak dikmişlerdi, emeği geçenlerin ellerine sağlık... BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN..............
      Resimler
      • PA290026.jpg

        643.64 kB, 0×0, 977 defa görüntülendi
      Kulaksız işitmek dilsiz ifade
      Canım cananındır edem iade
      Vücut bir camidir vicdan seccade
      Onun bunun çıkarına seremem