Türk Bayrağının Tarihi

      Türk Bayrağının Tarihi



      TÜRK BAYRAĞININ TARİHİ


      Bilinen efsaneye göre, 1. Kosova Savaşı sonrasında Türk askerlerin kanının bir çukurda toplanması sonucunda, Ay ve Yıldız'ın yan yana gelmesi ile oluştuğu söylenmektedir. Yapılan tüm varsayımlar arasında, 1. Kosova Savaşı'nın sebep olması en büyük imkanlardan biridir, lakin bu savaş tarihinin akşamında gökyüzünde Jüpiter ve Ay yan yana nadir anlarından birini yaşamıştır. Bu savaş sonunda ele geçirilen bir Sırp askeri, dönemin padişahı Murat Hüdavendigar'a Sırp savaş planlarını vereceği taahhütü ile yaklaşmış; hançeri ile Osmanlı İmparatorluğu galibiyeti ile sonuçlanan savaş sonrasında şehit edilmiştir. Yerine büyük oğlu Yıldırım Beyazıt geçmiştir.

      1. Kosova Savaşı sırasındaki, Kosova'da gökyüzündeki görüntüye ulaşmak için örnek resimlerde Stellarium isimli ücretsiz planetarium programı kullanılmıştır. Planetarium programımızı 1. Kosova Savaşı tarihine (28 Temmuz 1389), ve Kosova koordinatlarına (Lat: 43.41 , Long: 25.65) alırsak ; gökyüzündeki Ay ve Yıldız'ın aslında Ay ve Jüpiter olduğu ortaya çıkar.

      14. yüzyılda, Astronomi konusunda dünyaca ilerleyememiş olmamız; halen dünyanın yuvarlak olamaması gibi vahim sorunlar yüzünden, kan çukurunda gözüken yıldıza benzeyen parıltı da doğal olarak yıldıza benzetilmiştir. Jüpiter her ne kadar eski zamanlardan beri bilinmesine rağmen, ilk olarak 1610 yılında Galilei tarafından Jüpiter'e ait 4 Ay keşfedilmiştir. Jüpiter'in gözükebilen 4 ay'ının da etrafında kısmen parlaması (basit bir teleskopla gözükebilir, ancak çıplak gözle en iyi ihtimal Jüpiter'e yakın bir parıltı gözükür); büyük bir ihtimal Jupiter'i köşeli bir yıldıza benzetilmesini sağlamıştır. Lakin, Güneş'in herhangi bir gezegen üzerindeki yansımasının Dünya'daki insanlar tarafından parlak bir yıldıza benzetilerek de izlenebilir. Uranüs gezegeni de, bu süre içerisinde Jüpiter'e olan yakınlığı (her ne kadar çıplak gözle gözükmesi çok zor olsa da, küçük bir parıltı olarak gözükebilir); Jupiter etrafında farkedilebilir 5 köşe gözükmesine sebebiyet verir.


      Eğer ki bu yansımayı, olası bir kan çukuru üzerinde düşünürsek de; bize Türk Bayrağı'nın şu anki hali gözükür. Bunun için gece yarısı saatlerindeki gökyüzü görüntüsünü, dikey ve yatay olarak tersine çevirirsek (Ayı arkanıza alarak kan çukuru üzerindeki yansımayı izlemek isterseniz) karşımıza aşağıdaki resimdeki gibi bir görüntü çıkar, ve Türk Bayrağı ile arasında müthiş bir benzerlik vardır


      ALINTI


      Bayrağımızın Derin Manası


      Türk Bayrağı rengini şehitlerin kanından, ilhamını da kan gölüne yansıyan ay ve yıldızdan aldığını biliyoruz. Fakat bayrak hakkındaki bu bilgi, bayrağın taşıdığı kutsal anlamı, o anlamdaki sembolizmi, ondaki derinliği ve yüceliği anlatmaya yetmez.

      Bilindiğ gibi, genellikle Hristiyan milletler bayraklarına Haç şeklinde semboller yer almaktadır. Müslüman milletlerde ise Hilal görünmektedir. Haç’ın anlamı Hazreti İsa (a.s.)’nın çarmıha gerilerek haç şeklinde şehit edildiğine inandıkları için Hristiyanlar onu sembol olarak alırlar. Peki ya Hilal? Müslümanlarca sembol olarak kabul edildiğini biliyoruz. Ancak bunun sembolik değeri nereden gelmektedir? Dolunay (Bedir) ayın ondördüncü gecesindeki haliyle daha parlak olmasına rağmen niçin ayın en az ışık verdiği yay şeklindeki zayıf şekil sembol almıştır? İşte burda Hilal’in gücü burda çıkmaktadır. Çünkü Hilal, Haç gibi doğrudan şekil olarak alınsaydı Dolunay kullanmak daha uygun olurdu. Halbuki “Hilal” şekli dolayısıyla değil, ismi dolayısıyla sembol olmuştur. Bu anlamı da “ALLAH (c.c.)” isminden almıştır. Bilindiği gibi arapça aslında Hilal kelimesinde; 1 “He”, 1 “Lam”, 1 “Elif”, ve yine 1 “Lam” harfleri bulumaktadır. Yani 1 “He”, 1 “Elif” ve 2 tane “Lam” bulunmaktadır. Bu harflerin ebced hesabıyla rakam değeride:

      • “He

      • “Lam”

      • “Elif”

      • “Lam”

      • Toplam Olarak =99

      ALLAH (c.c.) kelimeside yine bir “Elif”, iki “Lam” ve bir
      “He” ile yazılmaktadır. Bu harflerin de değeri yine ebced hesabıyla toplandığında yine 99 rakamını verir. Her iki kelimede harfler değişmediği içinrakam değerleri de değişmiyor. Yani Hilal yazarken ALLAH (c.c.) isminin harflerni kullanıyoruz. 99’da Esmaul Hüsna’yı temsil eder.Öyleyse bu iki kelimeyi bilhassa sembolik olarak birbirinin yerine kullanmak mümkündür. O halde Bayrak üzerine ALLAH (c.c.) yazacak yerde, aynı ismin eş değerlisi olan Hilal’i koymak hem anlamlı, hem inançlarımıza daha uygundur.Çünkü inancımıza göre, “ALLAH (c.c.)”ı sembol olarak bile ifade etmek mümkün değildir. Aksi halde putperestlerin düştüğü hatayı tekrarlamış oluruz. Bu sakıncadan dolayı “ALLAH (c.c.)” ın zatı ve ismi tenzih edilerek, o ismin harf ve ebcedi bakımından eş değerlisi olan “Hilal” sembol yapılmıştır. Madem ki sembolik anlam taşıyacaktır o halde Hilal yazmaktansa Hilalin şeklini yapmak arasında hiç fark yoktur. Aksine sembol olarak Hilal şekli daha uygun, daha anlamlıdır. Böylece Hilal’in sembol olarak seçilmesinde şu mantık silsilesi görülmektedir:

      ALLAH (c.c.) à Hilal (isim) à Hilal (şekil)

      ALLAH(c.c.)’ın birliği (Tevhid) inancı ve bu inancın La ilahe İllallah (ALLAH
      (c.c.) tan başka Tanrı yoktur) formulüyle ifade edilen manası böylece Hilal şeklinin içinde sembol olarak ifadesini bulmuştur.
      Bilindiği gibi bazı İslam ülkeleri bayrağında, özellikle Suudi Arabistan doğrudan doğruya Kelime-i Tevhid’i yazarak sembole gidilmeden bayrağına koymuştur.Ancak birtakım manaların sembol ile ifadesi, sözle ifadesinden daha derin ve anlamlıdır. Hilal’in kucağındaki Yıldız, Hilalde olduğunun aksine doğrudan doğruya şeklinden alınmıştır. Ancak bu şekil yine Arapça “Muhammed” yazısının şeklidir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimizin ismi yazıldığı zaman birinci “mim” in başı, “ha” harfinin dirseği, ikinci “mim” in kıvrımı ve “dal” harfinin alt ve üst kanadı beş tane çıkıntı meydana getirir ve tam bir yıldız şeklini alır. Zaten İslam’ın şartları da beş tanedir. Hilal ALLAH (c.c.) inancını, yıldız Peygamber’e bağlılığı dile getirir.
      ALLAH (c.c.) inancı, amentü ile bildirilen iman şartlarının temeli olduğu için iman esaslarının hepsi bu sembolle ifadesini bulmuş olur. O zaman Hilal iman şartlarını, yıldız da İslam’ın şartlarını remz (sembol) olarak dile getirir ki, bayraktaki bu iki sembolle, ay ile yıldızla İslam dini bütün yönleriyle ifade edilmiş olur.

      Claude Farrere dilimize “Türklerin Manevi Gücü” adıyla çevrilen eserinde (s.36) Hilal şekli üzerinde durarak bu şeklin Türklerin hayatında nasıl bir önem taşıdığını anlatmaya çalışır: “En mükemmel gemiler, yarım ay şeklinde amiral gemisinin etrafına sıralanmıştı. Evet yarım ay şeklinde... Ve hilal şekli gerçekten müslüman, gerçekten Türk olan herkesi heyecandan titretmeye yeter!...” diyerek Türk toplumunun hayatında örf ve geleneklerin ne kadar köklü bir yeri olduğunu anlatır. İstiklâl marşımızda, “Çatma kurban olayım çehreni ey nazlı hilal.” “Kahraman ırkıma bir gül ne bu şiddet bu celâl?” mısralarında bayrağın ve hilalin şahsına dile gelen hitap, aslında doğrudan doğruya ALLAH (c.c.)’a niyazdır. ALLAH (c.c.)’dan, artık bu millete rahmet ve merhametiyle nazar etmesi istenmektedir. Zaten “Ruhumun senden ilâhî şudur ancak emeli;” mısrasında bu dilek daha açık bir dille ortaya konmaktadır.

      Hilal sadece bayrağımızda değil, kandil geceleri yapılıp dağıtılan ay çöreğindede görülür. Camide ve kışladaki ders nizamı da, Mehter Takımının nöbet vurma sırasında aldığı şekil de hep Hilal şeklidir..


      TÜRK BAYRAĞI KANUNU



      Kanun No: 2994


      Kabul Tarihi: 29/5/1936



      Madde 1 - Türk bayrağı, bu kanuna bağlı örnekte gösterilen şekil ve nisbetlerde olmak ve al zemin üzerine beyaz ay - yıldız konmak, şartile, yerli şaliden yapılır.
      Ancak şalinin tedarikinde zorluk olur ise en büyük mülkiye memurunun iznile zemin rengi al olmak üzere başka kumaştan da yapılabilir.


      Madde 2 - Ordu kuvvetlerile resmî daire ve teşekküller tarafından bayrakların çekiliş ve indirilişlerinde ve sair hususlarda yapılacak tören ve bunların kullanacakları hususî alâmet ve filâmaların şekilleri, nisbetleri ve cinsleri ve Türkiye Cümhurluğunun yabancı memleketlerde bulunan resmî ve millî binalarına (Uluslar arası metotlarına göre) Türk bayrağının çekiliş ve indirilişleri ve resmî dairelerle teşekküllerden başka yerlerde Türk bayrağının, ve diğer hususî bayrakların ve forsların gerek temsil ve gerek süsleme için ne zaman ve nasıl çekileceği ve nerelerde kullanılabileceği ve bu kanunun tatbik şekilleri bir nizamname ile tesbit edilir.


      Madde 3 - Türk bayrağı ordu kuvvetlerile resmî dairelerde ve millî teşekküllerde sabah sekizde çekilir ve gün batarken indirilir. Şu kadar ki limanlara giren ve çıkan ve seyir halinde bulunan harp ve tüccar gemilerinin bayraklarının çekiliş ve indiriliş saatleri için nizamnameye istisnaî hükümler konulabilir.
      Yalnız, millî bayramlarda ve umumî tatil günlerinde tatilin devam ettiği müddetçe bayrak gece ve gündüz çekili kalır.
      Her gün bayrak çekecek resmî daireler, İcra Vekilleri Heyeti tarafından tayin edilir.


      Madde 4 - Yas alâmeti olmak üzere bayrağın yarıya çekileceği haller ve devam müddeti Devlet protokolunca tesbit ve vaktinde alâkadar dairelere bildirilir.


      Madde 5 - Resmî dairelerde ve teşekküllerde çekilecek bayrak, bu iş için yapılmış hususî direk ve göndere çekilir.


      Madde 6 - Bu kanun hükümlerine ve yapılacak nizamnameye muhalif olarak bayrak yapmak ve satmak yasaktır. Bu yasağa aykırı gidenler, Türk Ceza Kanununun 526 ncı maddesine göre cezalandırılır. Nizamnameye muhalif olarak çekilmiş bayraklar mahallin en büyük mülkiye memuru emrile indirilir.


      Madde 7 - Alay sancaklarının şekli ve yapılış tarzı kendi hususî ahkâmına tabidir.


      Madde 8 - Bu kanun neşri tarihinden bir sene sonra muteberdir.


      Madde 9 - Bu kanun hükümlerini yerine getirmeğe İcra Vekilleri Heyeti memurdur.


      3/6/1936
      Sevgili Aymelek Kardeşim;
      Türk bayrağı dünya milletleri içerisinde şanı en yüksek olan bayrakların ilkidir. Bundan asla şüphe duymadım. Bir gün olsun yere düşmemiştir, düşürülmemiştir.
      Ancak yazdığınız yazıdaki bayrağımızın oluşumu ile ilgili açıklamalar biraz zorlama yorumlar gibi geliyor. Çünkü, geçen yıl Moğolistan'da yapılan kazılarda 550 yılındfan kalma Göktürk Paraları bulundu. Bu paraların üstünde Ay-Yıldız vardı.
      Bu güne kadar bildiğimizin aksina bu para bir şey daha ispat etmiştir ki o da Hilal bize İslam ile gelmiş değil tam tersine İslam'a Hilal'i veren de Türklerdir.
      Bu paranın tarihi 550 yılı olmasına rağmen MÖ.2000'li yıllardan kalma benzer eserler de vardır.
      Resimler
      • 23.gif

        20.57 kB, 159×160, 719 defa görüntülendi
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      DEĞİŞTİRİLMİŞ HALİNİ YAYINLIYORUM

      DEĞİŞTİRİLMİŞ HALİNİ YAYINLIYORUM


      TÜRK BAYRAĞI KANUNU



      Kanun Numarası : 2893
      Kabul Tarihi : 22/9/1983
      Resmî Gazete : 24.9.1983 / 18171

      Ek ve Değişiklikler:
      1) K.No: 4409 /14.7.1999 (18.7.1999 / 23759 RG)






      Amaç


      Madde 1 - Bu Kanunun amacı Türk Bayrağının şekli, yapımı ve korunması ile ilgili esas ve usulleri belirlemektir.

      Bayrağın Şekli ve Yapımı


      Madde 2 - Türk Bayrağı, bu Kanuna ekli cetvelde gösterilen şekil ve oranlarda olmak kaydıyla beyaz ay - yıldızlı albayraktır.

      Bayrak ile özel bayrakların (sembolik bayrak, özel işaret, flama, flandra ve fors) standartları, hangi kumaş ve maddelerden yapılacağı tüzükte gösterilir.

      Bayrağın Çekilmesi ve İndirilmesi


      Madde 3 - Bayrak, kamu kurum ve kuruluşlarıyla yurt dışı temsilciliklerine ve kamu kuruluşlarıyla gerçek ve tüzelkişilerin deniz vasıtalarına çekilir. Yurt içinde ve yurt dışında yetkililerin araçlarına takılır.


      Bayrak çekilirken ve indirilirken tören yapılır. Bayrak törenlerinin gereken biçimde yapılmasından o mahaldeki yetkili amirler sorumludur.


      (Değişik : 14/7/1999 - 4409/1 md.) Kamu kurum ve kuruluşlarında Türk Bayrağı çekilir ve kalır.

      (Değişik : 14/7/1999 - 4409/1 md.) Bayrağın; nerelerde daimi olarak çekilmeyeceği, hangi kapalı yerlere konulacağı, nerelere fon olarak takılacağı veya asılacağı, kamu kurum ve kuruluşlarından başka yerlerde ne zaman ve nasıl çekileceği, Türk Silahlı Kuvvetleri yüzer birliklerinde ve Türk Bandıralı ticaret gemilerinde Bayrak çekme ve indirme zamanları ile Bayrak çekilirken ve indirilirken yapılacak törene ilişkin hususlar, tüzükte gösterilir.

      Bayrağın Yarıya Çekilmesi

      Madde 4 - Türk Bayrağı, yas alameti olarak 10 KASIM'da yarıya çekilir. Yas alameti olmak üzere Bayrağın yarıya çekileceği diğer haller ve zamanı Başbakanlıkça ilan edilir.

      Bayrağın Selâmlanması

      Madde 5 - Çekilmesi ve indirilmesi esnasında veya tören geçişlerinde Bayrak, cephe alınarak selamlanır.

      Bayrağın örtülebileceği Yerler

      Madde 6 - Türk Bayrağı, Cumhurbaşkanlığı yapmış kişilerin, şehitlerin ve tüzükte belirlenecek asker ve sivil kişilerin cenaze törenlerinde bunların tabutlarına, açılış törenlerinde ATATÜRK heykellerine veya resmi yemin törenlerinde masalara örtülebilir.

      Ayrıca milli orf ve adetler göz önünde tutularak Bayrağın diğer kullanılma şekil ve yeri tüzükte gösterilir.

      Yasaklar

      Madde 7 - Türk Bayrağı, yırtık, sökük, yamalı, delik, kirli, soluk, buruşuk veya layık olduğu manevi değeri zedeleyecek herhangi bir şekilde kullanılamaz.

      Resmi yemin törenleri dışında her ne maksatla olursa olsun, masalara kürsülere, örtü olarak serilemez. Oturulan veya ayakla basılan yerlere konulamaz. Bu yerlere ve benzeri eşyaya Bayrağın şekli yapılamaz. Elbise veya uniforma şeklinde giyilemez.

      Hiçbir siyasi parti, teşekkül, dernek, vakıf ve tüzükte belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları dışında kalan kurum ve kuruluşun amblem, flama, sembol ve benzerlerinin ön veya arka yüzünde esas veya fon teşkil edecek şekilde kullanılamaz.

      Türk Bayrağına sözle, yazı veya hareketle veya herhangi bir şekilde hakaret edilemez, saygısızlıkta bulunulamaz. Bayrak yırtılamaz, yakılamaz, yere atılamaz, gerekli özen gösterilmeden kullanılamaz.

      Bu Kanuna ve tüzüğe aykırı fiiller yetkililerce derhal önlenir ve gerekli soruşturma yapılır.

      Cezalar

      Madde 8 - Bu Kanuna ve çıkarılacak tüzüğe aykırı olarak Bayrak yapmak, satmak ve kullanmak yasaktır. Bu yasağa aykırı olarak yapılan Bayraklar o mahallin yetkili amirlerince toplatılır.

      Bu Kanun hükümlerine aykırı davranışta bulunanlar suçları daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde Türk Ceza Kanununun 526 ncı maddesi uyarınca cezalandırılır.

      Tüzük

      Madde 9 - Bu Kanunun ilgili maddelerinde tüzükte düzenleneceği belirtilen hususlar ile kanunun uygulanmasına ilişkin diğer esaslar, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde

      Yürürlükten kaldırılan kanun

      Madde 10 - 29 Mayıs 1936 Tarih ve 2994 Sayılı Türk Bayrağı Kanunu yürürlükten kaldırılmıştır.

      Yürürlük

      Madde 11 - Bu Kanun yayımı tarihinden altı ay sonra yürürlüğe girer.

      Yürütme

      Madde 12 - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.





      TÜRK BAYRAĞI






      G Genişlik
      A Dış ay merkezinin uçkurluktan mesafesi 1/2 G
      B Ayın dış dairesi kutru 1/2 G
      C Ayın iç, dış merkezleri arası 0.0625 G
      D Ayın iç dairesinin kutru 0.4 G
      E Yıldız dairesinin ayın iç dairesinden olan mesafesi 1/3 G
      F Yıldız dairesi kutru 1/4 G
      L Boy 1 1/2 G
      M Uçkurluk genişliği 1/30 G

      Not: Bayrak genişliği ne olursa olsun (G) emsali değişmez
      SEVGİLİ ŞAKİR ABİM
      ATLADIĞIN BİR NOKTA VAR
      İLK İNSANIN YARATILMASI İLE BERABER CENAB-I ALLAH PEYGAMBERLER ARACILIĞIYLA EMİR VE YASAKLARINIDA BİLDİRMİŞTİR.
      BİZ BUNA DİN DİYORUZ
      İNSANOĞLU BU DİNLERE İSİMLER VERMİŞTİR
      HRİSTİYANLIK
      MUSEVİLİK GİBİ

      SANKİ BİZ BU DİNLERİ FARKLI FARKLIYMIŞ GİBİ ALGILIYORUZ
      İŞTE YANILDIĞIMIZ NOKTADA BU

      DİN TEKTİR (İNSANLAR TARAFINDAN SONRADAN TAHRİFATA UĞRAMIŞTIR)

      VE BU TEK DİNDE İSLAMDIR

      YANİ İSLAM TÜRKLERDEN ÖNCEDE VARDI

      SAYGILAR,
      Herhalde bir yanlış anlaşma oldu Muzaffer Kardeşim.
      Yaratılan ilk insana din vahyedilmiştir. Yani insanlık asla vahiysiz bırakılmamıştır. Türklerden önce de din vardı anacak İslam yoktu. İslam Dini Hz. Muhammet (cc) başlamıştır.
      Benim söylemek istediğim daha farklı bir şey.
      Bugünkü bilgilerimize göre ya da tarihe göre Türk Milleti bayrağındaki yıldızı geçmişinden Hilal'i ise İslam Medeniyetinden almıştır şeklinde bi inanç vardır. Ben bu inancın yanlış olduğunu söylüyorum. Arkeolojik kazılar da bunu söylüyor.
      Türk Bayrağındaki Hilal bize İslam ile geçmediği gibi tam aksine Hilal'i İslam'a veren de Türklerdir.
      Kosova Savaşı ile ilgili olan hususu R.Günday Kardeşimiz yazmış. Oysa Göktürk Parasının tarihi 550 yılıdır. Yani Türklerin daha Anadolu'da bile olmadığı bir tarihtir. Hatta Müslüman olmadığı bir tarihtir.
      Türk Bayrağındaki Ay-Yıldız binlerce yıldır var olan Türk Kültürünün bir parçasıdır. Bu kültür öylesine güçlüdür ki İslam'a sembol olarak Hilal'i vermiştir.
      Bilmem anlatabildi mi kardeşim.
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...