Şehit Mektubu

      Şehit Mektubu

      Adı Soyadı : Ömer Zeki Varan
      Doğum Yeri : 1966 - Artvin
      Baba Adı : Mehmet Nuri
      Ana Adı : Güli
      Medeni Hali : Bekar
      Sınıfı - Rütbesi : Piyade Asteğmen
      Sicili - Tertibi : 221 - 505558 1.Komando Tugayı
      Bolu
      Şehit Olduğu Yer : Şırnak - Görmeç Köyü


      27 Ocak 1992 GÖRMEÇ

      Sevgili Anneciğim,

      Buraya geldikten ancak kırk gün sonra size bir iki
      satır bişey yazabilmek için fırsatı askerliğini bitiren
      erlerin gidişinden yararlanarak yakaladım.Şu
      mektubu yazmak için kağıdı bile askerlerin
      koğuşundan aratarak zorla buldum.Burada
      yaşamak zor anne.İsterseniz birazcık
      size buralardan bahsedeyim.

      Burası Şırnak'tan 20-25 km. uzaklıkta doğusunda
      Cudi dağı,batısında Gabar dağı,güneyde ise Giraf
      diye dağların bulunduğu 60-70 hanelik bir köy.
      Köyün hemen girişinde bulunan bölüğümüzde
      betondan sadece bizim kaldığımız iki gözlü bir ev
      yanında bulunan bir haber merkezi var.Bölükte
      askerlerin kaldığı yer tam bir ahır görüntüsünde.
      Şu anda ikmallerimize araçların gelebildiği yere
      kadar gidip,tahminen 10 km. kadar yokuş bir yolla
      sırtımızda taşıyarak yapıyoruz.Burda herşeyimizi
      kendimiz yapmak zorundayız.Aksi halde aç veya
      odunsuz kalıp soğuktan donabiliriz.Bir aydır kesik
      olan elektriğimiziki gün evvel geldi.Bir şeyin
      yokluğu olmayınca varlığından birşey
      anlamıyormuşuz.O altmış hanelik köyün görüntüsü
      elektrik gelince bize kocaman bir kent gibi gelmişti.
      Kısacası burada herşeyin yokluğunu çekiyoruz ama
      en çok sizlerin ve sevdiklerimizin.Bu yıl burada
      kar çok fazla yağdı.Köylüler 30 yıldır böyle kar
      görmediklerini söylüyorlar.Bir hafta devamlı yağan
      kardan sonra birde terörist peşinde dolaşmak bizi
      hem doğayla hemde teröristle uğraşmak zorunda
      bırakıyor.Bir görev en az beş gün sürüyor,
      dağlarda,karla soğukla,teröristlerle ve korkuyla
      mücadele etmek zor gerçekten çok zor.Fakat her
      şeye rağmen yaşamak için bunları yapmak
      zorundayım.Burda benimle birlikte 20 tane askerin
      sorumlusuyum.Onların hem komutanı hem annesi
      babası hemde arkadaşı olmak zorundayım.Bazen
      üç gün uyumadığım zamanlar oluyor.Burda
      uyumakla ölmek arasında pek fazla fark yok.
      Daima uyanık olup hem etrafı hem nöbetteki
      askerleri kontrol etmek zorundayım.Bir anlık
      gaflet hepimizin sonu olabilir.

      Köylülerin çoğu terörist fakat onlarda hem bizlere
      hem teröristlere yardım etmek zorunda kalıyorlar.
      Köylüler 2 mt. karda bir yere gidemedikleri için
      önce bizim gidip gelip yolları açmamızı bekliyorlar.
      Ne sağlık ocağı,ne okul nede köylülerle uğraşacak
      bizden başka bir kurum var.İster istemez bizimle
      iyi geçiniyorlar.Geçen gün yine bir köye gitmiştik.
      İki gün sonra köyün muhtarı yanımıza gelerek bir
      kadının çok kötü doğum sancıları çektiğini ilk
      doğumu olduğunu,bir türlü doğum yapamadığını
      söyledi.O anda bir insan hayatının benim ellerimde
      olduğunu düşündüm.Köyün yolu kardan kapalı ve
      kadının yetiştirilmesine imkan yoktu.Zaten kadın
      geceden beri sancı çekiyormuş.Köylü gece
      çıkamadığı için gelememiş,gece gördüğümüz
      herkese terörist muamelesi yapıyoruz.
      Yapabileceğim tek şey tabur komutanını arayarak
      helikopter istemekti.Fakat helikopter bizim için
      bile gelmiyordu nerde kalmış bir köylü için, ama
      yinede tüm içtenliğimle ve ısrarla helikopter
      istedim.Köylüyü toplayıp köyün ortasında
      helikopterin inmesi için 2 mt. kalınlığındaki
      karı açtırdım.Bütün köylü ve ben büyük gayret
      gösterdik.Artık herşey helikopterin gelmesine
      kalmıştı.Sıkıntılı bekleyişler ve birçok ricadan
      sonra nihayet helikopter geldi.Kadını gönderdik.
      Artık benim yapabileceğim hiçbir şey kalmamıştı.O
      kadına dua etmekten başka birşey yapamazdım.

      Köylünün benim elimi sıkıştan ve bana ilettikleri
      dualar belkide sizin yaptığınız dualar kadar vardır.
      İşte günler burada herşeyi yaşayarak geçiyor.
      Gündüz elini sıkan köylü akşamları dağa çıkıp
      üzerime ateş yağdırabiliyor.Akşam olunca herşey
      bitiyor burada.Sadece bekleme başlıyor ta ki bir
      kaleşnikof'un bu sessizliği bozmasına kadar.İşte o
      zaman insanın aklına hiçbir şey gelmiyor,
      karşındakileri caydırıp seni yok etmesine izin
      vermeden bildiğim tüm askerlik kavramlarını
      uyguluyorum.Yaşamakta ölmekte tuhaf buralarda.
      Buralara nasıl düştüm? Suçum neydi? Bilmiyorum
      ama herşeye rağmen başa gelen çekilir diyorum.
      Her gün ağarmasında acaba batan günü
      görebilecekmiyim? diyorum.Ne yaşayacağım nede
      öleceğim belli herşey olabilir ama buradan sağ
      salim dönmek ve sizlere tekrar kavuşmanın özlemiyle
      yaşamaya daha kuvvetli sarılıyorum.

      Sizleri Çok Seven Oğlunuz
      Komando Astğm.
      Ömer Zeki Varan
      HERKES HEMŞİNİ SEVEBİLİR AMA HERKES HEŞİNLİ OLAMAZ
      HERKES HEMŞİNLİ SEVEBİLİR AMA HERKES HEMŞİNLİ ALAMAZ

      Doğrularımı götürücek kadar yanlış yapmadım bu hayatta çok sıkıştığım yerlerde boş bıraktım soruları... şimdi bıraktığım boşlukların birindeyim kimsenin doğrusunu götürmedim ve en önemlisi kimsenin yanlışı olmadım..!