kisiselbasari.com/Yazi.asp?ID=1236

HAKİKAT NEREDE?

Gafil, hangi üç asır, hangi on asır
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarihler söylememiş bunu
Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
Dinleyin sesini doğan tarihin,
Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak
Yalan tarihi gömüp, doğru tarihe gidin.

Asya'nın ortasında Oğuz oğulları,
Avrupa'nın Alplerinde Oğuz torunları
Doğudan çıkan biz
Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz
Türk sadece bir milletin adı değil,
Türk bütün adamların birliğidir.
Ey birbirine diş bileyen yığınlar,
Ey yığın yığın insan gafletleri
Yırtılsın gözlerdeki gafletten perde,
Hakikat nerede?

MUSTAFA KEMAL



MUSTAFA KEMAL
ŞANLI ORDU GAZETESİ : 24 Kasım 1908

ATATÜRK'E RAPOR
Yüce Önderimiz,
Sizi, ebediyete uğurlayışımızın 68 . yıldönümünde, bütün vatan sathında, büyük milletimizin derin minnet ve özlem duygularıyla yüksek huzurunuza yönelmiş bulunmasından da kaynaklanan heyecan içinde selamlıyoruz.
Anıtkabirinizin çevresinden başlıyarak, dalga dalga bütün ülkeye yayılan bu en büyük sevgi, saygı ve bağlılık töreninin yurdumuza ve bütün dünyaya verdiği mesaj, içinde bulunduğumuz şu bunalımlı dönemde milletimiz için bir teselli, ümid ve güven kaynağı olmuştur.
"Varlığımızın ve istikbalimizin yegane temeli ve en kıymetli hazinemiz olan istiklal ve Cumhuriyetimiz'den milletimizi mahrum etmek isteyecek dahili ve harici bedhahlar'a karşı daima uyanık bulunmamızı emretmiştiniz.
"İstikbalde dahi, istiklal ve cumhuriyetimize kastedecek gaflet, dalalet ve hatta hıyanet temsilcilerinin", eleştiri perdesi arkasına saklanarak, milletimizin kalbinde ve kafasında yaşayan yüksek şahsiyetinize ve bize bıraktığınız büyük mirasınıza, biricik Cumhuriyetimize karşı, bizi bu en değerli hazinemizden "cebren" ve "hile" iile mahrum etmek isteyen "dahili ve harici bedhahlar"ın giriştiği saldırılar karşısında yüce şahsiyetinize ve varlığımızın teminatı olan Laik Cumhuriyetimize sadakatimizi tekrarlıyoruz.
Laik Cumhuriyetimizi yıkmak amacıyla, yer yer "cebir' ve "şiddet" gösterilerine teşebbüs etmekle birlikte hain emellerini gerçekleştirebilmek ve akıllarınca bütün "iç kale"Ieri devirebilecek gücü oluşturabilmek için, şimdilik "hile" kapılarını açık tutmaya yönelik olarak "dış kale"leri zorlayan iki yüzlü bedhahların, bu yolda, "propaganda özgürlüğü" adı altında yeni tertipler ve tuzaklar hazırladıklarını görüyor ve biliyoruz.
Yurdumuzu, laik cumhuriyete karşı "savaş alanı" ilan eden ve "hile"yi "savaş stratejisi" olarak benimseyen yobazlık, vatanımızı, milletimizi, devletimizi bölmek hayali peşinde koşan dış ve iç düşmanlıkların terör faaliyetinden yararlanarak, siyasal gaflet ve dalalet unsurlarını, sırf maddi çıkarlara dayalı iletişim araçlarını da kullanarak, Cumhuriyet ve laiklik aleyhinde "propaganda serbest ama eylem yasak' gibi garip bir "hile mantığı'na yol açmak istediğinin farkındayız.
Bu gerçeğe göz yumulmasının ya da miyop bakışlarla bakılmanın getireceği felaketleri bilmekteyiz.
Burada, susmanın bile suç olduğunun idrakindeyiz.
Büyük felaket işaretleri karşısında, kendilerini "izin"de sayan bazı iki yüzlü sorumluların değil, "iz"inizde olanlar arasında bulunmaktan gurur
ve onur duyanlardanız.
Her türlü ahval ve şerait içinde Cumhuriyetimizi ve onun temel ilkelerini korumak için vazifeye atılmaktan çekinmeyeceğiz.
Huzur içinde olunuz. Emrinizdeyiz.
28.11.2006