Bodollu'nun Güzide İnsanlarının Buluşma Noktası

      EPEYDIR YAZMADIM BODOLLI SAYFASINE
      KIMSE BISE DEMEMIS SESSIZ KALMIS KOSEMIZ
      ILKBAHAR GELDI ISTE,SONRASIDADA YAZ VAR
      GURBETCILER TOPLANIR SENLENIR HEMSINIMIZ


      O ESKI ZAMANLARI ARAMAMAK MUMKUNMU
      YAZ KIS SENLE YASARDIK DOYARDIK O TADINA
      SIMDI IKI UC AYA SIGDIRACAGIM SENI
      HER ZAMAN KALBIMDESIN HEMSINIM,INADINA
      KOYUM CENNET NE ISUM VAR BURADA
      Yazar: kuky Tarih: 10.04.2008 Saat: 20:21

      EPEYDIR YAZMADIM BODOLLI SAYFASINE
      KIMSE BISE DEMEMIS SESSIZ KALMIS KOSEMIZ
      ILKBAHAR GELDI ISTE,SONRASIDADA YAZ VAR
      GURBETCILER TOPLANIR SENLENIR HEMSINIMIZ


      O ESKI ZAMANLARI ARAMAMAK MUMKUNMU
      YAZ KIS SENLE YASARDIK DOYARDIK O TADINA
      SIMDI IKI UC AYA SIGDIRACAGIM SENI
      HER ZAMAN KALBIMDESIN HEMSINIM,INADINA
      ablacım senin bu hasretligin bi bitse en çok ben sevinecem :) insaallah tez zamanda kavuşursun hemsine.saygılar
      ÇİÇEKLERİN EN GÜZELİ GÜL
      GÜLLERİN EN GÜZELİ SEN
      BEN İTERMİYİM YAA BURELER DEYİMMM.. SLMMMMMMM BODOLLU53 :D :D :D :D :D :D.YAZ DA GELDİ GENE KÖY GOZEKMA BANAAAA.. 5 SENE OLDİİ ..AH ULAN AHHHHHHH :( :( :( :( :( :( :(
      Yalnızlığı yaşıyorum,
      Hiç kimsenin yaşamadığı kadar.
      Sahte gülüşlerin ardına saklanmış insanlarla beraber.
      Biliyorum gün gelecek hepsi kaybolacak,
      Ve ben bugün olduğu kadar yalnız kalacağım
      ÇAĞALVER GÖÇÜ (KÖÇ)

      Yükler akşamdan hazırlanırdı. Kimin ne taşıyacağı kararlaştırılırdı. Biraz da yolculuk azığı hazırlanır erkenden yatılırdı. Çünkü sabah erken kalkılacaktır.
      Kuşluk vakti olmadan önce kahvaltı hazırlanır ve çabucak yenilip sofra toplanır birkaç gün ahırdan bozularak çevrede otlatılarak yolculuğa hazır hale getirilen seğerler çözülürdü. Sonra yükler sırtlanır ve yola çıkılırdı. Seğerler nereye gideceklerini bilmenin sevinci ile atlayıp zıplarken o senenin buzakları ürkek bir tavırla annelerinin yanından ayrılmazlardı.
      Erken yola çıkılırdı. Çünkü geç kaldın mı güneş çıkar ve ortalığa Por’lar dolar, seğerleri rahatsız ederdi. Yolculuk mümkün olduğu kadar yavaş yapılır, seğerler zorlanmazdı. Çünkü bütün kışı ahırda geçiren hayvanlar hamlamış oldukları için zorlandıklarında kan tutma ihtimali olurdu. Yolculuk bitene kadar da sürekli olarak yavaşlamaları için ses uzatılarak “Ooooooooooooooohaaaaa!” denirdi.
      Vakit ilerledikçe yorgunluk da artar hayvanlar huzursuzlaşırdı. O zaman da hayvanların keyfi gelene kadar beklenirdi. Bu sırada yol kenarlarında olan çeşitli otları yiyen hayvanlara özellikle dikkat edilirdi. Taze otu gören hayvanlar yol kenarlarını otlaya otlaya giderlerdi. Ama Eğu, Senzğe gibi zehirli otları yememelerine de dikkat ederdik.
      İlk mola Muradın Suyunda verilirdi. Orada sular içilir bir de sigara molası verilerek tekrar yola çıkılırdı. O andan sonra da yolculuğun en zor bölümlerinden biri başlardı. Hayvanlar yürümeyi bırakarak daha çok etrafı seyretmeye, nefeslenmeye başlardı.
      Yolculuğun en unutulmayacak anı ise Lorot Boğazına gelince yaşananlardı. Boğaza çıkıp da Cağalver ve Yaylaları bilen yaşlı hayvanlar burunlarını havaya kaldırarak önce derin derin nefes alır sonra da sanki nağara atar gibi karşı dağlara bakarak bağırmaya başlarlardı. Burada kısa bir mola daha verilir ve 500 metre kadar ilerideki Ortaköy Puğarında asıl molayı vermek için devam edilirdi. Puğarda yükler indirilir, hayvanlar sulanır ve hayvanlar Ortaköy Yayimlerine salınırdı. Yarım saat kadar otlayan hayvanlar tekrar suya indirilir ve yükler sırtarla alınarak yola devam edilirdi.
      Yokuş bitip de iniş başladığında asıl zorluk başlardı. Çünkü sırttaki yük ile yokuş çıkmak ile inmek arasındaki farkı işte o zaman hissedilirdi. Bacaklar daha da gerilir ve zorlanırdı. Hele hele bir de o senenin bir buzağı varsa işte bu noktada adım atacak hali kalmazdı. O zaman yapılacak tek şey kalırdı. Sepetlerden birinin yükünü diğer sepetlere ve yüklere paylaştırarak buzağı sepete koyup sırtta taşımak. İniş bitip de dere göründü mü ortalık bayram yerine dönerdi. Bir taraftan insanlar diğer taraftan seğerler Mayıs karının tadının henüz hissedildiği dere suyuna dalar, doyuncaya kadar içerdi. Ama fazla içmesinler diye de hayvanlar ilk burada yürümeye zorlanırdı. Bu sırada ormana dalınarak 1 sene önceden saklanan balık huçkası yerinden alınırdı. Misinası ve oltası kontrol edilerek gerekirse yenisi ile değiştirilirdi. Eğer önceden sakladığınız bir huçkanız yoksa başkalarının huçka saklayacağı muhtemel yerler aranır ve mutlaka 1-2 huçka bulunurdu. Biraz sonra Karemişli Göl’ün yanındaki kayadan çıkınca Dinle Vadisi tüm güzelliği ile önünüze serilir, yükler sarı, pembe, kırmızı renk renk çiçeklerle süslenmiş yemyeşil vadinin uygun bir yerine indirilirdi. Yolculuktan dizleri titremeye başlayan seğerler tüm iştahları ile otlara girişir, henüz otlamayı bilmeyen buzaklar ve açallar ise diğerlerine bakarak otlamaya çalışırlardı. Hatta bazı buzaklar ve açalar düzü görür görmez pecuş etmeye başlardı. Burada 2-3 saat mola verilirdi.
      Kadınlar yiyecek birşeyler hazırlarken çocuklar sepetteki yiyeceklerden biraz azık alıp dereye vurur balık tutmaya başlarlardı. Balık için süre kısıtlı olduğu için mümkün olduğu kadar acele edilir, bir göle birden fazla olta atılmaz, atılan olta da fazla beklenmezdi. Eğer zaman uygun değilse olta yerine yolculuktaki herkesin katılımı ile ada kesilir balık öyle tutulurdu.
      Dinle Vadisindeki mola bitince tekrar yükler sırta vurulur ve yola çıkılırdı. Artık seğerler o kadar yorgun da değildir. Yol kenarlarını otlaya otlaya sevinçle yürümeye başlamışlardır. Yollar derelerin içinden gittiği için hayvanlar ikide bir su içmek için dururlardı. İşte o zaman çoban degeneği ilk kez hafifçe gösterilmeye başlanırdı.
      Yolun deredeki en kötü bölümü ise Kevdaliç Gölünün yanından çıkan kayalık bölümüdür. Hayvanlar burayı çıkarken mutlaka kendilerine yardım edilip arkalarından iteklenirdi. Hayvanlar burayı da geçince artık yol bitmek üzeredir ama birazdan yolculuğun en zorlu bölümü başlayacaktır. Çünkü etabın son bölümü olan yarım saatlik Eyertilik Yokuşu başlayacaktır.
      Eyertilik dibinde uzun bir müddet mola verilir ve buradaki yayimler ve çeyirliklerde hayvanlar iyice otlatılırdı. Hayvanlar ile 1-2 kişi burada kalır diğerleri yüklerli ile yola devam ederlerdi. Sonunda yokuşa vurulur ve yarım saatlik yokuşta defalarca durularak Cağalver’e varılırdı. Seğerlerin ikinci kıyameti ise burada olurdu. Vanaga giren hayvanlar sanki sözleşmiş gibi hep birlikte bağırmaya başlarlardı. Buradaki havzana götürülen seğerler ahere kapatılırdı.
      Bu Cağalver kölçerinin kısa bir özetidir. Benzerini ben defalarca yaşadım. Bir çok kardeşimiz de muhtemelen benzer şeyleri yaşamıştır. Ancak burada önemli olan ve asla unutamadığım, aklımda kalan iki şey vardır.
      Birincisi kadınlarımızdır. Tüm yükleri neredeyse onlar taşırdı. Erkekler için bu yolculuk bir nevi gezi gibi olurdu. Erkekler pek yük taşımazlar hatta yokuşa vurup da terlemeye başladılar mı sırtlarındaki ceketleri de kadınların sırtlarındaki sepetlerin üzerlerine atarlardı. Bilmem ki acaba o kadınlar, o elleri öpülesi analarımız, bacılarımız haklarını erkeklere helal ederler mi?
      Aklımda kalan ikinci önemli şey ise yer yatağını serip yattığımız tahtalardan dinlediğim aherden gelen seslerdi. Bu sesler sabaha kadar da aralıklarla sürerdi.
      Saatlerdir yürüyüp zaman zaman pecuş eden seğerler hamlıklarının verdiği ağrı ile sabaha nadar necuş ederlerdi.
      Selam olsun o güzel günlere. Selam olsun o güzel günleri yaşayanlara. Selam olsun o günleri bizlere yaşatan ve bize bu güzel anıları bırakıp giden o güzel insanlara.
      Selam ile…
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      SELAM BODOLLULAR

      MERHABALAR YÜREĞİNİZE SAĞLIK ŞAKIR BEY .NE GÜZEL ANLATTINIZ O GÜNLERİ .O GÜNLERİ TEKRAR YAŞADIM SAYENİZDE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.BİRZAMANLAR O GÜNLERİ YAŞAMAKTAN ŞİKAYET EDEN BEN ŞİMDİ TEKRAR O ANILARI YAŞAMAK İSTERDİM .İNSAN BAZI ŞEYLERİN DEĞERİNİ MALESEF KAYBEDİNCE ANLIYOR.BENİMDE CAĞALVERDE BİRÇOK ANILARIM VAR .ÇOCUKLUĞUMUN YAZLARININ GEÇTİĞİ YELER.PARMAKSIZ DAĞINA OTLAGA GİTMEK İÇİN CAN ATARDIK BABAANNEM BİRAN ÖNCE İŞLERİNİ BİTİRSEDE OTLAĞA GİTSEK DİYE KADINCAĞIZI SIKIŞTIRIP DURURDUK.ONUNDA KETERLERİ BİRTÜRLÜ BİTMEK BİLMEZDİKİ.YILLAR ÖNCE GİTMİŞTİM CAĞALVERE HERYER KAPANMIŞ .ESKİ GÜNLERİ HATIRLADIM İÇİME HÜZÜN ÇOKTÜ.SES SEDA YOKTU .HALBUKİ ÖNCEDEN ÖYLEMİYDİ .İNSAN SESLERİ İNEK SESLERİ OLURDU.BİRDE HAVİYARLILAR GELİP BİZİM ORDAN GEÇER MEŞELERİNE GİDERLERDİ ÇOCUKTUK ÇOK KORKARDIK ONLARDAN NEDENSE.

      ERKEKLER HERZAMAN KARADENİZ KADINI İÇİN ÇOK DEĞERLİDİR ONUN İÇİN HAKLARINI HELEL EDECEKLERİNDEN EMİN OLABİLİRSİNİZ.BENDENDE SELAMLAR OLSUN O GÜZEL GÜNLERE.TEKRAR TEŞEKKÜR EDERİM YAZMIŞ OLDUĞUNUZ O GÜZEL CAĞALVER ANILARINIZ İÇİN .BİZİMDE O GÜNLERİ TEKRAR YAŞAMAMIZA VESİLE OLUYORSUNUZ =)DEVAMINIDA BEKLİYORUZ =) SAĞLICAKLA KALIN.
      Sevgili Çiğdem Kardeşim;

      Bundan 3 yıl önce memleketimizn bir başka sitesinde düzenlediğimiz bir organizasyon ile bir Cğalver gezisi yapmıştık. O geziye 65 kişi gitmişti. Çemlıhemşin, Çayeli ve başka ilçelerden de misafirlerimiz vardı.
      Maalesef o geziyi tekrarlayamadık. İnşallah bu sene bir benzerini yaparız.
      Cağalver Gezileri ile ilgili olarak 4 tane hedefim vardır. Yaşım tamamen geçmeden ve bacaklarımdaki derman tükenmeden bunları gerçekleştirmek niyetindeyim. Hiç kimse gelmese de o güzellikleri tek başıma yaşamak kararındayım.

      1) Daha önce yaptığımız Cağalver Gezisini tekrar yapmak.
      2) Çayeli Büyük Dere'den Horum Köylerinden girip Cağalver'e çıkmak ve burada bir gece kaldıktan sonra ertesi gün Hemşin'e inmek.
      3) Henüz 11-12 yaşında iken gittiğim çobanlık yaparken gördüğümüz kelebeklerin çıktığı o muhteşem Irmaya b ir gezi, yapmak.
      4) Lise yıllaırmda bir sefer yanlız denediğim ama sonunu getiremedeğim Cağalver Deresinin çıktığı yere yolculuk yapmak.

      Umarım ki bu sene Cagalver Gezisi ile tekrar başlayabilirim. Ağustos'da 10-15 kişilik bir gezi düşünüyorum. Siz de orada olursanız o günleri bir kez daha yaşayabilirsiniz.
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...
      ola senunda bi cağalverun var :Dola şakir senun cağalver deren bana yaramadı ola? hep cağalveri sayiyon birazda pocutu de? göklerin dibini de? evin onunden paçkanın önünden bahsetsene. oaralar bodullunun diyilmi.paçkanın önüne çıkıp ardeşeni. pazarı. karadenizi. yaylaların yayımlarını.pilonçutu kemerkayayı seyretmek kadar güzel bişey varmi? birazda onlardan bahsedersen sevinirim . yoksa beni kizdurma ha :D :D şimdi kısa isirluğun tepesinde olsakta uzunnn bi naara atsakta dağlar duysa sesumuzi olaaaa.iselam sevgilerimle