Sultan

      Hayat temizdir.
      Çünkü o gece kınadır
      Kandan kına
      Gözyaşından kına
      Ve hayat temizlenmiştir
      Çünkü o gece kınadır
      Kına yakılacak
      Türkü söylenecektir
      Köylü gelecek
      Hayatta içi içe geçmiş semli – peke kardeşliğinde
      Kına yakacak türkü söyleyecektir

      Sultan da temizdir
      Yağmur altında yük taşımaktır sultan
      Sabah ateşi yakıp
      Akşam söndürmektir
      Ve sığırdan sonra gelip ailede
      Sığıra hizmet etmektir sultan
      Adına yakışır biçimde

      Hüseyin amca gelmiş gurbetten yeni
      Gurbet kovalamış onu
      Köyü nasıl kovalamışsa beş sene önce
      Aynı
      Pastacılık kolay iş değil
      Un ile şeker
      Bir de fırın
      Yetmemiştir İzmir’ de tutunmaya
      İzmir kolay yer değil
      Dönmüş körfeze baka baka
      Şimdi elinde bir kör tırpan
      İki dönüm arazi
      Duvar üstüne
      Sekiz çelimsiz büyük
      Dört de sıska minik baş
      Biri sultan

      Mehmet ağa canlı görmemiş rus kızını ama
      İki teneke altın babadan kalma
      Bir de onsekiz odalı konak Tapta
      Terkisinde mavzeri
      Belde tabanca
      Av peşinde, balıkta
      Amlakitten Pokuta

      Sene 1961
      17 Ağustos
      Cunta devretmemiş hükümeti
      Anayasa yeni
      Ve bir ay sonra
      Sallanacak cesedi
      Ey gidinin Menderesi
      Ama sevdaluk vardır
      Yaylanın çizesinde
      Ardı ardına dağlar
      Vadiler
      Lüküs ışığında muhlama
      Ve tahta kaşık
      Mısır ekmeği
      Ve tulum
      Sabah rizesi
      Ve Mustafa
      Ve Sultan
      Gelmişler ya göz göze
      Dünya yansa umurları olur mu ki
      Assalar nolur Menderesi

      Kırmızı şayı ile
      Titribalı çemberi
      Lahuri kuşağı kim keşfetti
      Sultanı bilir miydi
      Bilse keşfeder miydi
      Yoksa seyreder miydi
      Mustafa köprüden mi geçsin
      Dereden mi artık
      Yoksa dere mi olsun duman mı
      Ne olsa fark eder mi
      Artık Çoovidin başında şay
      Derebaşında lahuri kuşak görmektedir
      O yıldızlara bakar
      Binlerce Sultan ona bakar
      Ve sevdaluk başlar

      Vartevordur geçer
      Dut geçer armut geçer
      Hevekli katırlar geçer
      Tulum çalar
      Rakı oynar
      Her puarda biri çalar diğeri oynar
      Ahırda Sultan
      Puarda Mehmet ağa
      Meydanda oğlu oynar
      Av eti kaymak ile
      Kestane balı rakı ile
      Alabalık çarhala ile
      Bir vartevor boyu
      Oynar durur
      Bu dağların gördüğü
      En sevdalı vartevordur

      Sekiz büyük baş sıralanmış art arda
      Önce Hüseyin amca
      Geride Sultan
      Katır yükünde peynir ve tereyağı
      Yayla hasılatı
      Güz göçü de geçer
      Ya sevdaluk
      Sultan geriye bakar
      Yayla bıyık burar
      Bir daha ne zaman?
      962 ağustos
      Bekler mi koca bir sene Viceli uşaklar
      Sultan mırıldanır:
      “Gene yayla bozuldi
      Güni guna eklerum
      Bir değil on beş sene
      Ben o yari beklerum”



      Dağlar yüzünü göstermiş
      Gün güneş ve güz bahçede,
      Hüseyin amca ot biçmektedir
      Kör tırpanı arkadaş etmiş kendine
      Bakır kukmasını asmış karemişe
      Mendili arka cepte
      Haber beklemiyor kimseden
      Ve kimseye yok verecek bir haber
      Yağmisinun kaç yuk edeceğinden başka
      - Hüseyin emica!
      - Heeey…
      - Selamunaleykum kolay gele
      - Aleykumselam sağolasen totolum
      - Çaker Mehmet emica dedi ki
      Yarun akşam misafirluğa geleceğiz haber et dedi
      Hayirli bi iş imiş oyle dedi
      - Git ona de ki : Hoş gelurler sefa getirurler
      - Tamam hayde eyvallah



      Eve gitmeli hazırlık etmeli
      Demek Sultana talip çıktı
      Haydi hayırlısı



      Beşyüz metreden anlar geldiğini
      Mehmet ağanın yan yan yürümesini bilen
      Arkada hanım arkada yenge
      Mehmet ağa kız almaya
      Kuşatmaya gider gibi gider
      Almadan gelmez
      Zaten Mehmet ağaya
      Kim kızını vermez
      Sultan mısır koparmaktır
      yük taşımaktır Sultan
      Ateş yakmak, peleki kurmak
      Sığır sağmak, sütü kaymağından ayırmaktır Sultan
      Sultan beklemektedir
      962 vartevorudur sultan
      Hangi yaylada biteceğini bilmeden

      Mehmet ağa alır kızı babasından
      Alır gibi bir sığırı Lazlıktan

      Hayat temizdir
      Çünki o gece kınadır
      Kandan kına
      Gözyaşından kına yakarlar Sultana hayatta
      Ve koç akşamı
      Sabaha türkü
      Sabaha horon
      Ve magarlık
      Yarım gün sürer
      Mehmet ağanın elinde yabancıdır çalı süpürgesi
      Yol temizlenecek
      Yoksa çıkmaz gelin
      Oysa geline sorsalar değil Tapa
      Atinaya kadar süpürseler yolu
      Girmez yatağına
      Mustafa yoksa öteki yastıkta

      Tulumun sesi uzaktan hoş mu gelir
      Mustafaya zulum mu gelir
      Akıllıdır Mustafa
      Ama sevdalıdır
      Neylesin ki
      Bu derede sevdalık edip almak
      Tarihte yazılmamıştır




      Kürşad AYANLAR (Şamatacı HAKAN)
      13/09/2008



      ankaravartevoru.com/sultan.htm
      Elumi tuttuğun an/derum ben cennetteyim/yar akluna gelursam/kalbinun içindeyim
      Sewduğumun hasreti/kalpten aşaği akar/sewdam artık yanımda/ölüm gelse kim takar
      Tüm Haklarım Saklıdır©
      |l|lllll|lll||ll||lll
      ²¹°06¹³53²¹³ °¹²¹³
      ve mustafa ve sultan ,gelmişler ya göz göze,dünya yansa umurları olur mu ki,,,o yıldızlara bakar,binlerce sultan onabakar ve sevdalık başlar,,,mehmet ağa alır kızı babasından alır gibi bir sığırı lazlıktan,,,gözyaşından kına yakarlar sultana hayatta,,,girmez yatağına mustafa yoksa öteki yastıkta,,,,, :( ,,inanılmaz etkileyici .. bi hayatın, haksızlığın,sevdalığın,ayrılığın,kavuşamamanın mükemmel anlatımı..yazanın yüreğine,senin ellerinesağlık volkan..
      " Bir Sevdadır Hemşin , Çamlıhemşin "
      Paylaşımın için teşekkürler...
      Nice sultanlar bu şekilde evlendirilmiştir.Çünkü büyüğüne karşı çıkmak ne mümkün.
      Gerçek hemşin yaşamı tam olarak güzler önüne seriliyor.Yaşam biçimi her yönüyle anlatılıyuor.İşte Hemşin ve Hemşinli bu.Şu anki Hemşinlilerin büyük bölümü, Hemşindeki yaşam biçimi değiştiğinden nostaljik olarak hemşini yaşıyoruz.
      Bakın bakalım:giyimimiz,yaşantımız,hayvancılığımız,yaylada ve köylerdeki çalışmalarımız,düğünlerimiz...vb. burada anlatılanlara hiç uyuyor mu? Pazardan yağ peynir alarak yapılan muhlama ile ne kadar Hemşinli olunabilir? En iyi cevabı ustat Remzi Bekar veriyor: "Sen artık hemşinden sayılamazsın."Sevgi ve saygılarımla....
      Hemşin! Sevdalıkların en güzelinin adı.
      Hemşin! Sevdasını alanların değil de alamayanların adı değil mi?
      Bu sevda vuslat ile sonuçlansaydı böyle bir şiir yazılır mıydı?
      Alanlar aldı alamayanlar yazdı.
      Sultan'lar alsa da sevdasını alamasa da Nazaboz'dan sonra sayılmadı mı?
      Sultan'lar ve Sultan'ların sevdaları söylenir dilden dile Hemşin'de. Sultan'lar olmasaydı Hemşin olmazdı.
      Sultan'lar yok artık. Sultan'ların sevdaları da yok.
      Ne Sultan'lar eskisi kadar masum ne sevdalıklar "Karşıdan karşıya aynalı dağlar".
      Hemşin'e has "Sevdaluk" çağa ayak uydurup önce "Çıkmak" oldu gurbette, sonra bu mekanik ve ruhdan yoksun çağa ayak uydurarak döndü geriye.
      Sevdalar artık uzaktan yürek yakmamakta. "Sevdalık" "Sevdalık" olmaktan çıkıp cinselliğe evrildi, Sultan'lar darbe üstüne darbe yemekten anılardan bile silindi...

      Heyhat! Ne zaman ki Nazaboz ahırı terketti Sultan'lar da o zaman yok oldu. Nazaboz'dan sonra sayılan Sultan'lar Nazaboz'a hasret.
      "Eeeeeeeen heeen heeeeeeeee ! Nazaboz'a heeeeeeee" sesleri artık na dağlardan yankılanır ne eğezlere girer yankıları ne de eski türküler yakılır "Sevdalıklar" üstüne...
      Sultan'ları hiç tanımayan nesiller nerden bilsin Sultan'ın sevdasını...

      Yüreğine sağlık yüreğinde Kaçkarlar kadar yüce sevgisini tertemiz ve ilk günkü gibi saklayabilen Kardeşim...
      Yüreğine sağlık Sultan'ların "Sevdası". Yüreğine sağlık Kürşad AYANLAR (Şamatacı HAKAN) Kardeşim...
      Hala tanımamışlar / Hemşin'deki BİZ'leri / Hemşin temizleleyecek / İçindeki TİZ'leri...

      TEŞEKKRÜLER

      şiir bana aittir, yeni üye oldum, volkan kardeşime paylaştığı için teşekkür ederim,
      yorum yazan arkadaşlara da teşekkür ederim... özellikle Şakir Aksu' ya içten yorumlaması için, ve fakat bu bilindik bir öykünün kendi dilimce şiirleşmiş halidir, çokça kişisel bir öykü değildir, sevdaluği bilmek şart tabii,
      sevdiğimi aldım ama yazıyorum yine de :))